🖼️ Fussilet Suresi 30 36 Ayetleri Meali
RahmânRahîm Allah adına 1 - De ki: Ey kâfirler! 2 - Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam. 3- Siz de benim taptığıma tapıcı değ
FussiletSuresini Kuran-ı Kerim'in Arapça metni ve Türkçe mealini birlikte okuyabilirsiniz. Fussilet Suresi : Nüzul yeri Mekke. 54 ayettir. Kuran-ı Kerim mealinde birden fazla sureyi seçerek Arapça ve Türkçe metinleri kopyalayabilirsiniz.
41FUSSİLET SURESİ-30. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnellezîne kâlû rabbunâllâhu summestekâmû tetenezzelu aleyhimul melâiketu ellâ tehâfû ve lâ tahzenû ve ebşirû bil cennetilletî kuntum tûadûn(tûadûne). Şüphesiz Rabb'imiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner.
Sure, kuran dinle. Yasin suresi anlamı dinle Mahir al Muaiqly Yasin suresi arapça yazılışı okunuşu ve meali quran mp3? Dinle diyanet hutbe cuma, cuma suresi cuma suresi dinle hatim kuran cüz kuran dinle kurani kerim dinle mukabele sure on bir ayettir ayet yesebb may 23, süre, quran, göklerde ve yerde ne varsa hepsi.
FussiletSuresi Kabe İmamı Sudais Türkçe Altyazılı Mealli. Fussilet suresi arapça yazılışı ve meali. Bismillâhirrahmânirrahîm. 1.Hâ Mîm. 2.Bu Kur’an, Rahmân ve Rahîm olan Allah’tan indirilmedir. 3.Bu, bilen bir toplum için Arapça bir Kur’an olarak âyetleri genişçe açıklanmış bir kitaptır. 4.Müjdeleyici ve
FussiletSuresi - Elmalılı Hamdi Meali. 1 - Hâ Mîm. 2 - Bu Kur'ân Rahmân ve Rahîm olan Allah tarafından indirilmiştir. 3 - Bu, Arapça bir Kur'an olarak, âyetleri bilen bir kavim için ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır. 4 - O, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir.
FussiletSuresi 30-32. Ayet Tefsiri Yukarıda Kur’an’a karşı inatla mücadelelerini sürdürüp onun sesini boğmak ve etkisini önlemek için tertipler hazırlayan inkârcıların karşılaşacakları ağır cezalardan söz edilmişti; buradan 36. âyete kadar da müminlerin temel nitelikleri ve uhrevî ödülleri özetlenmektedir.
Diyanetİşleri Meali (Eski) 30,31,32. "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz.
FUSSİLET SURESİ (1) Ha, Mim. (2) Bu Kitab, Rahman ve Rahim olan Allah katından indirilmiştir. (3) Bilen bir toplum için ayetleri açıklanmış; arapça okunan bir
Kuranı Kerimi anlamak, ona göre yaşayabilmek, işte bütün mesele bu. Fussilet suresi 3. âyet Muhammed Celal Şems meali: Bu, ayetleri ayrıntılı olarak anlatılmış ve çok okunacak bir Kitap’tır.
7 ayet: Ki onlar, zekatı vermeyenler ve ahireti inkar edenlerdir. 8. ayet: Şüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlar; onlar için kesintisiz bir ecir vardır. 9. ayet: De ki: "Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratanı inkar ediyor ve O'na birtakım eşler kılıyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir."
30 Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevini
nZKt0A. Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. İnne-lleżîne kâlû rabbunaAllâhu śümme-stekâmû tetenezzelu aleyhimu-lmelâ-iketu ellâ teḣâfû velâ tahzenû ve ebşirû bilcenneti-lletî kuntum tû’adûneGerçekten de, Rabbimiz Allah'tır dedikten sonra da dosdoğru hareket edenlere melekler indiririz de sakın korkmayın ve mahzun olmayın ve müjdelenin, sevinin size vaadedilen cennetle deriz. Şüphesiz "Bizim Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlara gelince; işte onların üzerine hayatları boyunca ve ölüm anında teselli ve teskin edici melekler sürekli inecek ve "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size va’ad olunan cennetle müjdelenip sevinin" Rabbimiz Allah'tır dedikten sonra da, dosdoğru hareket edenlere melekler indiririz de melekler onlara şöyle derler “Korkmayın ve üzülmeyin. İşte buyurun! Size vaadedilmiş olan cennetle müjdelenin ve sevinin.“Rabbimiz Allah'tır" diyenlerin, ardından Allah'a giden doğru muhkem ve güvenli yolu takip edip itaatte daim olanların üzerlerine sık sık melekler iner. “Öbür âlemdeki hayatınızdan, hesabınızdan korkmayın, geride bırakacaklarınızdan dolayı üzülmeyin, hüzünlenmeyin. Size va'dolunan cennet dolayısıyla sevinin.""Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru olanların üzerine melekler inerler ve derler ki "Korkmayın, üzülmeyin ve vadedilmekte olduğunuz cennetle 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar yok mu; onların üzerine melekler iner ve der ki 'Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin.'Gerçekten “- Rabbimiz Allah'dır.” deyib de sonra sebat gösterenler ve salih amel işliyenler var ya, onların üzerine ölüm anında veya dehşet halinde “- Korkmayın, mahzun olmayın. Vaad olunduğunuz cennetle neşelenin.” diye melekler şüphesiz, “Rabbimiz Allah’tır” diyen, sonra istikametli bir hayat yaşayanların üzerine melekler iner. Onlara “Korkmayın, üzülmeyin, size vaadedilen Cennet ile müjdelenin!” derler.“Rabbimiz Allah'tır” diyen ve sonra da doğruluktan ayrılmayanlara gelince, onların üzerine sık sık melekler iner ve şöyle der “Korkmayınız ve üzülmeyiniz, size vaad olunan cennetle sevininiz!”[511][511] İstikamet sahibi olmanın kazanımları hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVII, 124-129.Tanrımız Allahtır» dedikten sonra doğru olan kimselere melekler inerler Korkmayın, kayırmayın size söz verilen cennetle müjdelenin !» derlerŞüphesiz “Rabbimiz Allah'tır” deyip de sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler inecek ve onlara şöyle diyecekler “Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilmiş olan cennetle sevinin!”30,31,32. Lâkin "Bizim rabbimiz Allâh’dır" diyenleri ve Allâh’a istikâmetle teveccüh idenleri melekler ziyâret idecek ve ânlara "Mahzûn olmayınız, size mev’ûd olan cennetden müstefîd olunuz biz dünyâ hayâtında ve âhiretde size velâyete me’mûruz, kalbleriniz ne diler ise, gönlünüz ne arzu ider ise gafûr ve rahîm olan Allâh tarafından size ihsân olunacakdır" "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.*Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki “Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada iken va’dedilmekte olan cennetle sevinin!”Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Melekler, âyette vasıfları belirtilen müminlere, zikredilen müjdeleri ölüm sırasında vereceklerdir. Dosdoğru yolda yürümek, imanda sebattır. Bunu Hz.... Devamı.."Rabbimiz ALLAH'tır," dedikten sonra doğru yolu izleyenlerin üzerine melekler iner"Korkmayın, üzülmeyin ve davetli olduğunuz cennetle sevinin.""Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra da doğrulukta devam edenlere gelince, onların üzerine melekler iner ve derler ki "Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin."Haberiniz olsun ki rabbımız Allah» deyipde sonra doğru gidenler yok mu onların üzerlerine şöyle Melekler iner korkmayın, mahzun olmayın va'dolunup durduğunuz Cennet ile neş'eyâb olun“Rabb'imiz Allah'tır.” deyip, dosdoğru olanlara gelince, onlara melekler gelerek “Korkmayın ve üzülmeyin. Söz verildiğiniz Cennet'le sevinin!” derler. Hakıykat Rabbimiz Allahdır» deyib de sonra doğruluğu iltizâm edenler yok mu? Onların üzerlerine Korkmayın, tasalanmayın, va'd olunduğunuz cennetle sevinin» diye diye melekler ki “Rabbimiz Allah'dır” deyip, sonra ihlâs ile dosdoğru olanların üzerineölüm ânında, kabirde ve haşir meydanında “Korkmayın, üzülmeyin ve va'd olunup durduğunuz Cennetle sevinin!” diye melekler iner.11Resûl-i Ekrem asm Fussılet Sûresinin otuzuncu âyetini okuduktan sonra şöyle buyurmuştur “İnsanlar bunu hep söylediler. Ancak sonradan çoğu küfre... Devamı..Şüphesiz ki Rabbimiz Allah’dır deyip de, sonra Allah’ın doğru yolu üzerinde olanların üzerlerine indirilen melekler “Korkmayın, üzülmeyin ve size vaat olunan cennetlerle sevinin” onlar da derler "Bizim çalabımız Allah’tır." Sonra doğruluktan da hiç ayrılmazlar, onlara melekler gönderilecek, bu melekler "Sakın korkmayın, kaygılanmayın, size adanan Cennet’le kıvanın" diyeceklerdir.— Rabbimiz Allah» deyip sonra sebat ve istikamette bulunanlar yok mu, onlara melekler inecekler de şöyle diyecekler — Korkmayın, kaygı çekmeyin, size vaadolunan uçmak ile sevinin,Muhakkak ki “Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da dosdoğru yolda olanların üzerlerine “Korkmayınız, üzülmeyiniz, size vaat edilen cennetle sevininiz” diyerek melekler “Bizim Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra da dosdoğru bir istikamet tutturanlar var ya, onların üzerine melekler iner ve der ki; “Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vaat edilen cennetle müjdelenin.”“Bizim önünde boyun eğeceğimiz biricik efendimiz, yöneticimiz ve Rabb’imiz, Allah’tır!” diyen ve sonra da, bu söyleme uygun dosdoğru bir hayat yaşayan kimselere gelince; onların üzerine öbek öbek rahmet melekleri inecek ve onlara şu ilâhî müjdeyi verecektir “Korkmayın, üzülmeyin; size Allah tarafından söz verilen cennet müjdesiyle sevinin!”“Rabbimiz Allah’tır” diyen, sonra doğru yönde gidenlere gelince; -“Korkmayın! Üzülmeyin! Vaad ediliyor olduğunuz Cennet ile neşelenin!” diye onlara Melekler inmektedir konuk etmektedir / ağırlamaktadır. Melekler ise, " Rabb'imiz Allah " özdeyişiyle yol alanların üzerine arılar gibi üşüşüp derler ki " Hiç korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennete dünyada yaşarken "Rabbimiz Allah’tır" deyip de Allah’ın yasalarına uyarak doğru yola girenler var ya; onların üzerine hesap günü akın akın melekler iner! Melekler onlara; "Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada söz verilen cennetle sevinin!" Şüphesiz ki “Rabbimiz Allah’tır.” deyip sonra doğru yolda olanlara [*] melekler “Korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennetle [*] sevinin!” diyerek inerler. [*]Benzer mesaj Ahkâf 4613.,Benzer mesajlar Arâf 743; Enbiyâ 21103; Sâd 3854; Kâf 5032.,Meleklerin inmeleriyle ilgili olarak bkz. Meryem 1964; K... Devamı..Şüphesiz, “bizim Rabbimiz Allah’tır” deyip, sonra da dosdoğru yolda sapmadan yürüyenlerin üzerine melekler, zaman zaman iner ve “korkmayın, hüzünlenmeyin ve size vâdedilen cennetle sevinin.” Bu âyetle ilgili olarak; Hz. Ebû Bekir “sözde dosdoğru oldukları gibi yaşayışta da dosdoğru oldular.”, Hz. Ömer “Allaha itaatte dosdoğru olup, til... Devamı..[Fakat,] “Rabbimiz Allah’tır!” diyen ve sebatla doğru yolu izleyenlere gelince, onların üzerine sık sık melekler iner [ve şöyle derler] “Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan cennet müjdesini!Ama “Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da dosdoğru olanlara gelince Onlara melekler gelirler – Korkmayın, üzülmeyin, size vaat edilen cennetle sevinin, diye müjde verirler. 46/13-14Öte yandan, “Rabbimiz Allah’tır” diyen, sonra[⁴²⁶⁵] da dosdoğru çizgide yaşama kararlılığı gösterenlere gelince onlara melekler sürekli inerler[⁴²⁶⁶] ve derler ki “Gelecekten dolayı kaygı duymayın, geçmişten dolayı da mahzun olmayın![⁴²⁶⁷] Haydi sevinin size vaad edilmiş olan cennetle![4265] Summe, ancak sahih akide temelinde yükselirse değer kazanan bir hayata delâlet eder. [4266] Nasıl ki kâfirlerin dostu şeytanlarsa 25. âyet... Devamı..Şüphe yok o kimseler ki, Rabbimiz Allah'tır» dediler, sonra da istikamette bulundular, onların üzerlerine melekler ineceklerdir. Korkmayın, ve mahzun olmayın ve size vaad olunmuş olan cennet ile müjdelenin,» diyeceklerdir.“Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra da istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, işte onların yanına melekler inip “Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vâd edilen cennetle sevinin! ” derler. Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra doğru olanların üzerine melekler iner "Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin! derler."“Rabbimiz Sahibimiz Allah’tır” deyip doğru davrananlara, melekler inerek şöyle derler “Korkmayın, kaygılanmayın; size söz verilen Cennet’le sevinin”.“Rabbimiz Allah'tır” diyen sonra da dosdoğru olanlara -Korkmayın, üzülmeyin, size vaat edilen cennete sevinin, diye melekler iner.“Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra da dosdoğru istikamet üzere olanlara7 ise melekler inerler ve “Korkmayın ve üzülmeyin,” derler. “Size vaad edilen Cennetle sevinin.7 Peygamberimiz buyuruyor ki “Herkes Rabbimiz Allah’tır’ der; sonra da çoğu inkâra sapar. Kim bu söz üzere ölmüşse, istikamet üzere olanlardandır.... Devamı..Şu bir gerçek ki, "Rabbimiz Allah'tır!" deyip sonra hiç şaşmadan yol alanlar üzerine, melekler ha bire iner de şöyle derler "Korkmayın, üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin."bayıķ anlar kim eyittiler “çalabumuz Tañrı’dur”; andan, ŧoġru oldılar iner anlaruñ üzere firişteler ya'nį ölüm vaķŧında kim “ķorķmañ daħı ķayurmañ daħı sevinmeñ uçmaġ-ıla ol kim va'de virinildüñüz”.Taḥḳīḳ ol kişiler eyitdiler Bizüm Tañrımuz Allāhdur, didiler. Andan ṣoñramüstaḳīm oldılar. Anlar üstine melā’ikeler iner. Eydürler Ḳorḳmañuz,daḫı ḳayurmañuz. Daḫı beşāret olsun size ol cennet ki vade “Rəbbimiz Allahdır!” – deyən, sonra da sözündə düz olan kəslərə ölüm ayağında mələklər nazil olub belə deyəcəklər “Qorxmayın və kədərlənməyin! Sizə və’d olunan Cənnətlə sevinin!Lo! those who say Our Lord is Allah, and afterward are upright, the angels descend upon them, saying Fear not nor grieve, but bear good tidings of the paradise which ye are the case of those who say, "Our Lord is Allah., and, further,4499 stand straight and steadfast, the angels descend on them from time to time "Fear ye not!" they suggest, "Nor grieve! but receive the Glad Tidings of the Garden of Bliss, the which ye were promised!4499 The people who succeed in eternal Life are those who recognise and understand the one and only Eternal Reality, that is Allah, and further shape ... Devamı..
Kuran-ı Kerim’in 41. suresi olan Fussilet Suresi Mekke’de nazil olmuştur. 54 Ayettir. Fussilet Suresi Arapça-Türkçe okunuşu, Diyanet Meali, FaziletiFussilet Suresi, Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de Sure Fussilet Suresi Hakkında BilgiSure; 3. ayette geçen “Fussilet” kelimesinden dolayı bu ismi kelime anlamı olarak, bir şeyi açıklamak, iki şeyi birbirinden ayırmak, detaylandırmak gibi anlamlara gelen “fassale” fiilinin konusu ayette Fussilet suresinin anlamı, “düşünen ve bilen bir topluluk için, ayetleri okunsun ve anlaşılsın diye Arapça olarak ayrıntılı bir şekilde açıklanan” sureye ayrıca Secde, Hâ-Mîm ve Mesâbih gibi isimler de verilmiştir. Toplam 54 ayetten oluşmaktadır. Mekke’de, Mü’min suresinden sonra nazil Kerim’deki sıralamaya göre Nüzul yani iniş sırasına göre ise 61. Suresinin FaziletiFussilet suresini okumaya devam edenin malı her türlü bela ve afetlerden Suresini her kim uzun yolculuğa çıkmadan önce okursa, yolculuğu boyunca görünür görünmez tehlikelerden Suresini herkim zemzem suyuna okuyup içerse Allahü Teala’nın izniyle göz problemleri ortadan yok olur,Mal’a ve Mülk’e zarar gelmemesi için okunursa Allahın izniyle malı ve mülkü muhafaza olur, korunur..Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Her kim Fussilet Suresi’ni okursa, Allah’ü Teala o kişiye her harfi sebebiyle on sevap verir.” Ebu Suud Efendi, Ebu Suud Tefsiri İrşadü Aklis-Selim, 8/20Fussilet Suresini okuyan kimse, yolculuktaki her türlü tehlikeden emin Suresi 44. Ayeti sabah-akşam devamlı ve ihlaslı bir şekilde okunursa hangi hastalık olursa olsun biiznillah şifa Ayetiİçerisinde Şifa kelimesi geçen Fussilet 44. Ayeti Kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerim için “O, âmenû olanlar için hidayet ve şifadır…” mealindeki ayeti İslâm âlimlerinin ittifakıyla Şifa Suresi 44. Ayeti FaziletiKur’ân-ı Kerim’de altı yerde şifâ kelimesi geçmektedir. Şifâ kelimesinin geçtiği ayetlere de İslâm âlimleri Şifâ Ayetleri olarak kabul etmektedirler. Şifa Ayetleri devamlı okunduğu zaman da insanların hastalıklarına ve dertlerine deva olduğu Kerim’de bulunan şifâ âyetleri; sağlık için duâ, şifâ için duâ, hasta duâsı, hastalara şifâ duâsı arayanlar için en etkili şifâ Ayetlerinden olan Fussilet 44. Ayet; sabah-akşam devamlı ve ihlaslı bir şekilde okunursa hangi hastalık olursa olsun biiznillah şifa Suresi 44. Ayeti Dinle Suresinin 44. Ayet Arapça-Türkçe Okunuşu ve AnlamıBismillâhirrahmânirrahîmFussilet 44. Ayet Ve lev cealnâhu kur’ânen a’cemiyyen le kâlû lev lâ fussilet âyâtuhu, e a’cemiyyun ve arabîyyun, kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun, vellezîne lâ yu’minûne fî âzânihim vakrun ve huve aleyhim amâamen, ulâike yunâdevne min mekânin baîdbaîdin.Fussilet 44. Ayet MealiVe eğer O’nu Kitab’ı, yabancı dil bir Kur’ân kılsaydık, mutlaka “O’nun âyetleri açıklanmalı değil miydi?” derlerdi. Araba yabancı dil mi? De ki “O, âmenû olanlar için hidayet ve şifadır. Ve mü’min olmayanların kulaklarında vakra vardır. O Kur’ân, onlara karşı körlüktür şifa ve hidayet değildir. İşte onlara uzak bir yerden seslenilir.” Fussilet Suresi Arapça ve Latin Harfli Okunuşu, Diyanet Türkçe MealiBismillâhirrahmânirrahîmFussilet Suresi 1. Ayet Hâ mîm. Hâ, Suresi 2. Ayet Tenzîlun miner rahmânir rahîmrahîmi. Rahmân ve Rahîm olan Allah tarafından Suresi 3. Ayet Kitâbun fussilet âyâtuhu kur’ânen arabiyyen li kavmin ya’lemûnya’lemûne. O, bilen bir kavim için, âyetleri tafsil edilmiş fasıl fasıl açıklanmış bir Kitap olan Arapça Kur’ân’ Suresi 4. Ayet Beşîren ve nezîrânezîren, fe a’rada ekseruhum fehum lâ yesmeûnyesmeûne. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar Suresi 5. Ayet Ve kâlû kulûbunâ fî ekinnetin mimmâ ted’ûnâ ileyhi ve fî âzâninâ vakrun ve min beyninâ ve beynike hicâbun fa’mel innenâ âmilûnâmilûne. Ve dediler ki “Bizi kendisine davet ettiğin şeye karşı, kalplerimizde idrak etmeyi önleyen ekinnet, kulaklarımızda işitmeyi engelleyen vakra ve seninle bizim aramızda bir perde var. Artık sen dilediğini yap! Muhakkak ki biz de dilediğimizi yapacak olanlarız.”Fussilet Suresi 6. Ayet Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun festekîmû ileyhi vestagfirûhvestagfirûhu, ve veylun lil muşrikînmuşrikîne. De ki “Ben sadece sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilâhınızın, tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Öyleyse O’na yönelin O’na doğru istikamet alın ve O’ndan mağfiret dileyin. Ve müşriklerin vay haline!”Fussilet Suresi 7. Ayet Ellezîne lâ yû’tûnez zekâte ve hum bil âhireti hum kâfirûnkâfirûne. Onlar zekât vermezler. Ve onlar, onlar ahireti ruhun hayattayken Allah’a ulaştırılmasını inkâr Suresi 8. Ayet İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum ecrun gayru memnûnmemnûnin. Muhakkak ki âmenû olanlar hayattayken Allah’a ulaşmayı dileyenler ve salih amel nefs tezkiyesi işleyenler, onlar için kesintisiz ecir mükâfat Suresi 9. Ayet Kul e innekum le tekfurûne billezî halakal arda fî yevmeyni ve tec’alûne lehû endâdâendâden, zâlike rabbul âlemînâlemîne. De ki “Gerçekten siz, arzı iki günde halkedeni mi inkâr ediyorsunuz? Ve O’na eşler mi kılıyorsunuz? İşte O, âlemlerin Rabbidir.”Fussilet Suresi 10. Ayet Ve ceale fîhâ revâsiye min fevkıhâ ve bâreke fîhâ ve kaddere fîhâ akvâtehâ fî erbeati eyyâmeyyâmin, sevâen lis sâilînsâilîne. Ve orada, onun üzerinde sabit dağlar oluşturdu. Ve orayı bereketli kıldı. Orada arzda bulunanların besinlerini rızıklarını, dileyenler için eşit olarak dört günde takdir Suresi 11. Ayet Summestevâ iles semâi ve hiye duhânun fe kâle lehâ ve lil ardı’tiyâ tav’an ev kerhâkerhen, kâletâ eteynâ tâiîntâiîne. Sonra duman halinde olan semaya yöneldi. Sonra da ona semaya ve arza “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” dedi. İkisi de “İsteyerek geldik.” Suresi 12. Ayet Fe kadâhunne seb’a semâvâtin fî yevmeyni ve evhâ fî kulli semâin emrehâ ve zeyyennes semâed dunyâ bi mesâbîha ve hıfzâhıfzen, zâlike takdîrul azîzil alîmalîmi. Böylece onları iki günde yedi kat gök olarak kaza etti yarattı, tamamladı. Her gök katına kendi emrini vahyetti. Ve dünya semasını kandillerle muhafaza ederek süsledik. İşte bu, Azîz ve Alîm olan Allah’ın Suresi 13. Ayet Fe in a’radû fe kul enzertukum sâıkaten misle sâıkati âdin ve semûdsemûde. Eğer hâlâ yüz çevirirlerse, o taktirde de ki “Adn ve Semud’un yıldırımı gibi bir yıldırımla sizi uyardım.”Fussilet Suresi 14. Ayet İz câethumur rusulu min beyni eydîhim ve min halfihim ellâ ta’budû illallâhillallâhe, kâlû lev şâe rabbunâ le enzele melâiketen fe innâ bimâ ursiltum bihî kâfirûnkâfirûne. Onlara önlerinden ve arkalarından kendilerinden önce ve sonra Allah’tan başkasına kul olmamaları için resûller geldiği zaman dediler ki “Eğer Rabbimiz dileseydi, mutlaka melekleri indirirdi. Bu sebeple gerçekten biz, sizin, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edenleriz.”Fussilet Suresi 15. Ayet Fe emmâ âdun festekberû fîl ardı bi gayril hakkı ve kâlû men eşeddu minnâ kuvvehkuvveten, e ve lem yerev ennellâhellezî halakahum huve eşeddu minhum kuvvehkuvveten ve kânû bi âyâtinâ yechadûnyechadûne. Fakat Adn kavmi daha sonra yeryüzünde haksız yere kibirlendi. Ve dediler ki “Kuvvet bakımından bizden daha güçlü kim vardır?” Onları yaratan Allah’ın kuvvet bakımından kendilerinden daha güçlü olduğunu görmediler mi? Ve âyetlerimizi bilerek inatla inkâr Suresi 16. Ayet Fe erselnâ aleyhim rîhan sarsaran fî eyyâmin nahisâtin li nuzîkahum azâbel hizyi fîl hayâtid dunyâ, ve le azâbul âhireti ahzâ ve hum lâ yunsarûnyunsarûne. Bunun üzerine, dünya hayatında, zillet azabını onlara tattırmamız için, uğursuz günlerde onların üzerine şiddetli sesle gelen soğuk bir fırtına gönderdik. Ve ahiret azabı mutlaka daha çok rezil edicidir. Ve onlara yardım Suresi 17. Ayet Ve emmâ semûdu fe hedeynâhum festehabbûl amâ alel hudâ fe ehazethum sâıkatul azâbil hûni bimâ kânû yeksibûnyeksibûne. Ve Semud kavmine gelince, o zaman onları hidayete erdirdik. Buna rağmen hidayete karşı âmâ olmayı sevdiler tercih ettiler. Bu sebeple kazanmış olduklarından dolayı onları alçaltıcı azabın yıldırımı Suresi 18. Ayet Ve necceynellezîne âmenû ve kânû yettekûnyettekûne. Ve âmenû olanları Allah’a ulaşmayı dileyenleri kurtardık. Ve böylece onlar, takva sahibi Suresi 19. Ayet Ve yevme yuhşeru a’dâullâhi ilen nâri fe hum yûzeûnyûzeûne. Allah’ın düşmanları o gün ateşe haşrolunurlar. Böylece onlar öncekiler ve sonrakiler biraraya Suresi 20. Ayet Hattâ izâ mâ câûhâ şehide aleyhim sem’uhum ve ebsâruhum ve culûduhum bimâ kânû ya’melûnya’melûne. Hatta ona ateşe geldikleri zaman yapmış oldukları şeylere, onların gözleri, kulakları ve derileri uzuvları, hayat filmlerinde onların aleyhine şahitlik Suresi 21. Ayet Ve kâlû li culûdihim lime şehidtum aleynâ, kâlû entakanallâhullezî entaka kulle şey’in ve huve halakakum evvele merretin ve ileyhi turceûnturceûne. Ve kendi ciltlerine uzuvlarına “Niçin bizim aleyhimize şahitlik ettiniz?” dediler. Onlar da dediler ki “Bizi, herşeyi söyleten Allah söyletti. Sizi ilk defa O yarattı ve O’na döndürüleceksiniz.”Fussilet Suresi 22. Ayet Ve mâ kuntum testetirûne en yeşhede aleykum sem’ukum ve lâ ebsârukum ve lâ culûdukum ve lâkin zanentum ennellâhe lâ ya’lemu kesîren mimmâ ta’melûnta’melûne. Kulaklarınızın, gözlerinizin ve cildinizin uzuvlarınızın sizin aleyhinize şahitlik etmesinden edeceğinden sakınmıyordunuz. Ve lâkin yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmediğini Suresi 23. Ayet Ve zâlikum zannukumullezî zanentum bi rabbikum erdâkum fe asbahtum minel hâsirînhâsirîne. Ve işte Rabbiniz hakkındaki sizin bu zannınız, sizi helâka sürükledi. Böylece hüsrana düşenlerden Suresi 24. Ayet Fe in yasbirû fen nâru mesven lehum ve in yesta’tibû fe mâ hum minel mu’tebînmu’tebîne. Artık sabredebilirlerse artık ateş onların kalacakları yerdir. Ve eğer onlar affedilmek isterlerse, onlar affedilecek olanlardan Suresi 25. Ayet Ve kayyadnâ lehum kurenâe fe zeyyenû lehum mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve hakka aleyhimul kavlu fî umemin kad halet min kablihim minel cinni vel insinsi, innehum kânû hâsirînhâsirîne. Onlara yakın arkadaşlar musallat ettik. Böylece önlerinde ve arkalarındakileri yaptıklarını ve yapacaklarını onlara süslediler. Cinlerden ve insanlardan, onlardan önce gelmiş geçmiş ümmetlerinde üzerine azap sözü hak oldu. Muhakkak ki onlar, hüsrana düşmüş Suresi 26. Ayet Ve kâlellezîne keferû lâ tesmeû li hâzel kur’âni velgav fîhi leallekum taglibûntaglibûne. Kâfirler “Bu Kur’ân’ı dinlemeyin, okuma süresi içinde gürültü yapın. Umulur ki böylece siz gâlip olursunuz.” Suresi 27. Ayet Fe le nuzîkannellezîne keferû azâben şedîden ve le necziyennehum esveellezî kânû ya’melûnya’melûne. Bundan sonra inkâr edenlere, mutlaka şiddetli azabı tattıracağız. Ve onları yaptıklarının en kötüsüyle mutlaka Suresi 28. Ayet Zâlike cezâu a’dâillâhin nârnârun, lehum fîhâ dârul huldhuldi, cezâen bimâkânû bi âyâtinâ yechadûnyechadûne. İşte bu Allah’ın düşmanlarının cezası ateştir. Âyetlerimizi bilerek inkâr etmiş olmaları sebebiyle ceza olarak, onlar için orada ebedîlik yurdu Suresi 29. Ayet Ve kâlellezîne keferû rabbenâ erinellezeyni edallânâ minel cinni vel insi nec’al humâ tahte akdâminâ li yekûnâ minel esfelînesfelîne. Kâfirler dediler ki “Rabbimiz, insanlardan ve cinlerden bizi saptıranları bize göster. Onları ayaklarımızın altına alalım ki en aşağıda kalanlardan olsunlar.”Fussilet Suresi 30. Ayet İnnellezîne kâlû rabbunâllâhu summestekâmû tetenezzelu aleyhimul melâiketu ellâ tehâfû ve lâ tahzenû ve ebşirû bil cennetilletî kuntum tûadûntûadûne. Muhakkak ki “Rabbimiz Allah’tır.” deyip, sonra da istikamet üzere olanlara Allah’a yönelip dîni ikame edenlere melekler inerler “Korkmayın ve mahzun olmayın. Ve vaadolunduğunuz cennetle sevinin!” derler.Fussilet Suresi 31. Ayet Nahnu evliyâukum fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhirehâhireti, ve lekum fîhâ mâ teştehî enfusukum ve lekum fîhâ mâ teddeûnteddeûne. Biz dünyada ve ahirette sizin dostlarınızız. Orada sizin için canlarınızın istediği ve talep ettiğiniz herşey Suresi 32. Ayet Nuzulen min gafûrin rahîmrahîmin. Gafûr mağfiret eden ve Rahîm olan Rahîm esmasıyla tecelli eden Allah tarafından ziyafet ikram Suresi 33. Ayet Ve men ahsenu kavlen mimmen deâ ilâllâhi ve amile sâlihan ve kâle innenî minel muslimînmuslimîne. Allah’a davet eden ve salih amel nefs tasfiyesi yapan ve “Muhakkak ki ben teslim olanlardanım.” diyenden daha güzel sözlü kim vardır?Fussilet Suresi 34. Ayet Ve lâ testevîl hasenetu ve les seyyiehseyyietu, idfa’ billetî hiye ahsenu fe izellezî beyneke ve beynehu adâvetun ke ennehu veliyyun hamîmhamîmun. Hasene iyilik ve seyyie kötülük, müsavi eşit değildir. Kötülüğü en güzel şekilde karşıla. O zaman seninle arasında düşmanlık olan kişi, samimi bir dost gibi Suresi 35. Ayet Ve mâ yulakkâhâ illellezîne saberû, ve mâ yulakkâhâ illâ zû hazzın azîmazîmin. Ona kötülüğü iyilikle karşılama hasletine, sabredenlerden ve hazzul azîm en büyük haz sahiplerinden başkası Suresi 36. Ayet Ve immâ yenzeganneke mineş şeytâni nezgun festeız billâhbillâhi, innehu huves semîul alîmalîmu. Ama şeytandan sana mutlaka vesvese gelecektir. O zaman Allah’a sığın. Muhakkak ki O, en iyi işiten, en iyi Suresi 37. Ayet Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamerkameru, lâ tescudû liş şemsi ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halakahunne in kuntum iyyâhu ta’budûnta’budûne. SECDE ÂYETİ Gece ve gündüz, Güneş ve Ay, Allah’ın âyetlerindendir. Güneş’e ve Ay’a secde etmeyin. Eğer sadece O’na Allah’a kul olduysanız, onları yaratan Allah’a secde Suresi 38. Ayet Fe inistekberû fellezîne inde rabbike yusebbihûne lehu bil leyli ven nehâri ve hum lâ yes’emûnyes’emûne. Eğer onlar hâlâ kibirleniyorlarsa, bilsinler ki Rab’lerinin katında bulunanlar, gece ve gündüz, O’nu tesbih ederler ve onlar Suresi 39. Ayet Ve min âyâtihî enneke terel arda hâşiaten fe izâ enzelnâ aleyhel mâehtezzet ve rebet, innellezî ahyâhâ le muhyîl mevtâ, innehu alâ kulli şey’in kadîrkadîrun. Ve onun âyetlerindendir ki, arzı gerçekten kurumuş görürsün. Onun üzerine su indirdiğimiz zaman hareketlenir ve kabarır. Muhakkak ki ona arza hayat veren Allah, elbette ölülere de hayat verendir. Muhakkak ki O, herşeye Suresi 40. Ayet İnnellezîne yulhıdûne fî âyâtinâ lâ yahfevne aleynâ, e fe men yulkâ fîn nâri hayrun em men ye’tî âminen yevmel kıyâmehkıyâmeti, i’melû mâ şi’tum innehu bimâ ta’melûne basîrbasîrun. Muhakkak ki, âyetlerimizde saptırma yapanlar, Bize gizli kalmazlar. Kıyâmet günü ateşin içine konulanlar mı yoksa Bize emin olarak gelenler mi hayırlıdır? Dilediğinizi yapın. Muhakkak ki O, yaptıklarınızı en iyi Suresi 41. Ayet İnnellezîne keferû biz zikri lemmâ câehum, ve innehu le kitâbun azîzazîzun. Gerçekten onlar, kendilerine zikir Kur’ân geldiği zaman O’nu inkâr ettiler. Ve muhakkak ki O, Azîz yüce ve şerefli bir Kitap’ Suresi 42. Ayet Lâ ye’tîhil bâtılu min beyni yedeyhi ve lâ min halfihhalfihî, tenzîlun min hakîmin hamîdhamîdin. Bâtıl, O’nun önünden ve arkasından O’na ulaşamaz. Hakîm hüküm ve hikmet sahibi ve Hamîd Kendisine hamdedilen Allah tarafından Suresi 43. Ayet Mâ yukâlu leke illâ mâ kad kîle lir rusuli min kablikkablike, inne rabbeke le zû magfiretin ve zû ikâbin elîmelîmin. Sana söylenen, senden öncekilere söylenmiş olandan başka bir şey değildir. Muhakkak ki senin Rabbin, mağfiretin ve elîm azabın Suresi 44. Ayet Ve lev cealnâhu kur’ânen a’cemiyyen le kâlû lev lâ fussilet âyâtuhâyâtuhu, e a’cemiyyun ve arabîyarabîyyun, kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun, vellezîne lâ yû’minûne fî âzânihim vakrun ve hûve aleyhim amâamen, ulâike yunâdevne min mekânin baîdbaîdin. Ve eğer O’nu Kitab’ı, yabancı dil bir Kur’ân kılsaydık, mutlaka “O’nun âyetleri açıklanmalı değil miydi?” derlerdi. Araba yabancı dil mi? De ki “O, âmenû olanlar için hidayet ve şifadır. Ve mü’min olmayanların kulaklarında vakra vardır. O Kur’ân, onlara karşı körlüktür şifa ve hidayet değildir. İşte onlara uzak bir yerden Suresi 45. Ayet Ve lekad âteynâ mûsel kitâbe fahtulife fîhfîhi, ve lev lâ kelimetun sebekat min rabbike le kudıye beynehum, ve innehum lefî şekkin minhu murîbmurîbin. Ve andolsun ki Musa kitap verdik. Fakat onun hakkında ihtilâf ettiler. Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, onların arasında hemen hüküm verilirdi. Ve muhakkak ki onlar, ondan mutlaka şek ve şüphe içinde Suresi 46. Ayet Men amile sâlihan fe li nefsihî ve men esâe fe aleyhâ, ve mâ rabbuke bi zallâmin lil abîdabîdi. Kim salih amel nefs tezkiyesi işlerse, kendisi içindir. Ve kim kötülük yaparsa, o da onun aleyhinedir. Ve senin Rabbin kullarına zulmedici Suresi 47. Ayet İleyhi yureddu ilmus sâahsâati, ve mâ tahrucu min semerâtinmin ekmâmihâ ve mâ tahmilu min unsâ ve lâ tedau illâ bi ilmihilmihî, ve yevme yunâdîhim eyne şurekâî kâlû âzennâke mâ minnâ min şehîdşehîdin. O saatin kıyâmetin ilmi O’na döndürülür O’na aittir. O’nun ilmi olmadan, hiçbir meyve, tomurcuğundan çıkmaz. Hiçbir kadın, hamile kalmaz ve doğum yapamaz. Onlara “Benim ortaklarım nerede?” diye seslenileceği gün “Sana arzettik, bizden bir şahit yoktur.” dediler derler.Fussilet Suresi 48. Ayet Ve dalle anhum mâ kânû yed’ûne min kablu ve zannû mâ lehum min mahîsmahîsın. Ve daha önce tapmış oldukları şeyler, onlardan uzaklaşıp gittiler giderler. Ve onlar için kaçacak bir yer olmadığını Suresi 49. Ayet Lâ yes’emul insânu min duâil hayri ve in messehuş şerru fe yeûsun kanûtkanûtun. İnsan, hayır duasından istemekten usanmaz. Eğer ona şerr dokunursa, o zaman yeise kapılır ve ümitsiz Suresi 50. Ayet Ve le in ezaknâhu rahmeten minnâ min ba’di darrâe messethu le yekûlenne hâzâ lî ve mâ ezunnus sâate kâimeten ve le in ruci’tu ilâ rabbî inne lî indehu lel husnâ, fe le nunebbiennellezîne keferû bimâ amilû ve le nuzîkannehum min azâbin galîzgalîzin. Ve eğer ona bir zarar dokunduktan sonra Bizden bir rahmet tattırırsak, mutlaka “Bu benimdir hakkımdır. Ve ben, o saatin kaim olacağını kıyâmet saatinin geleceğini zannetmiyorum. Ve eğer gerçekten Rabbime geri döndürülsem bile, muhakkak ki O’nun Allah’ın yanında mutlaka güzellikler vardır.” der. O zaman kâfirlere, yaptıkları şeyleri elbette haber vereceğiz. Ve mutlaka dehşetli azaptan onlara Suresi 51. Ayet Ve izâ en’amnâ alel insâni a’rada ve neâ bi cânibihcânibihî, ve izâ messehuş şerru fe zû duâin arîdarîdın. Ve insana ni’met verdiğimiz zaman yüz çevirdi ve yan çizdi şükürden uzaklaştı. Ve ona bir şerr dokunduğu zaman artık çok dua Suresi 52. Ayet Kul e reeytum in kâne min indillâhi summe kefertum bihî men edallu mimmen huve fî şikâkın baîdbaîdin. De ki “Gördünüz mü? Eğer O Kur’ân, Allah’ın indinden ise sonra da siz O’nu inkâr ettinizse, uzak bir ayrılığın içinde olandan daha çok dalâlette kim vardır?”Fussilet Suresi 53. Ayet Se nurîhim âyâtinâ fîl âfâkı ve fî enfusihim hattâ yetebeyyene lehum ennehul hakkhakku, e ve lem yekfi bi rabbike ennehu alâ kulli şey’in şehîdşehîdun. Âyetlerimizi afakta ruhumuzun baş gözüyle ve enfüste nefsimizin kalp gözüyle onlara göstereceğiz. O’nun hak olduğu onlara tebeyyün etsin açıkça belli olsun diye. Rabbinin herşeye şahit olması kâfi değil mi?Fussilet Suresi 54. Ayet E lâ innehum fî miryetin min likâi rabbihim, e lâ innehu bi kulli şey’in muhîtmuhîtun. Onlar gerçekten Rab’lerine mülâki olacaklarından ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştıracaklarından şüphe içindeler, öyle değil mi? O Allah, herşeyi ihata etmiştir ilmiyle kuşatmıştır, öyle değil mi?Kuran-ı Kerim Tüm Sureler Sıralı ListesiKuran-ı Kerim Hakkında BilgiKur’ân-ı Kerim Nüzul İniş Sırasına göre SurelerFatiha SuresiBakara SuresiBakara Suresi FaziletleriYasin suresiKısa Namaz Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!
Fussilet Sûresi41 30. Ayet Meal Ayet Arapça اِنَّ الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلٰٓئِكَةُ اَلَّا تَخَافُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّت۪ي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ Türkçe Okunuşu * İnne-lleżîne kâlû rabbunaAllâhu śümme-stekâmû tetenezzelu aleyhimu-lmelâ-iketu ellâ teḣâfû velâ tahzenû ve ebşirû bilcenneti-lletî kuntum tû’adûne 1. Ömer Çelik Meali “Rabbimiz Allah’tır!” diye ikrarda bulunup, sonra da özde ve sözde dosdoğru olarak inanç, amel ve ahlâkta sapmadan doğru yolu tâkip edenlerin üzerine melekler iner ve şöyle derler “Korkmayın ve üzülmeyin! Size vadolunan cennetle sevinin!” 2. Diyanet Vakfı Meali Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. 3. Diyanet İşleri Eski Meali 30,31,32. "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki “Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada iken va’dedilmekte olan cennetle sevinin!” 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra da doğrulukta devam edenlere gelince, onların üzerine melekler iner ve derler ki "Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin." 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Haberiniz olsun ki rabbımız Allah» deyipde sonra doğru gidenler yok mu onların üzerlerine şöyle Melekler iner korkmayın, mahzun olmayın va'dolunup durduğunuz Cennet ile neş'eyâb olun 7. Hasan Basri Çantay Meali Hakıykat Rabbimiz Allahdır» deyib de sonra doğruluğu iltizâm edenler yok mu? Onların üzerlerine Korkmayın, tasalanmayın, va'd olunduğunuz cennetle sevinin» diye diye melekler inecekdir. 8. Hayrat Neşriyat Meali Şübhesiz ki “Rabbimiz Allah'dır” deyip, sonra ihlâs ile dosdoğru olanların üzerineölüm ânında, kabirde ve haşir meydanında “Korkmayın, üzülmeyin ve va'd olunup durduğunuz Cennetle sevinin!” diye melekler iner. 9. Ali Fikri Yavuz Meali Gerçekten “- Rabbimiz Allah'dır.” deyib de sonra sebat gösterenler ve salih amel işliyenler var ya, onların üzerine ölüm anında veya dehşet halinde “- Korkmayın, mahzun olmayın. Vaad olunduğunuz cennetle neşelenin.” diye melekler inecektir. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Şüphe yok o kimseler ki, Rabbimiz Allah'tır» dediler, sonra da istikamette bulundular, onların üzerlerine melekler ineceklerdir. Korkmayın, ve mahzun olmayın ve size vaad olunmuş olan cennet ile müjdelenin,» diyeceklerdir. 11. Ümit Şimşek Meali “Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra da dosdoğru istikamet üzere olanlara ise melekler inerler ve “Korkmayın ve üzülmeyin,” derler. “Size vaad edilen Cennetle sevinin. 12. Yusuf Ali English Meali In the case of those who say, "Our Lord is Allah., and, further, stand straight and steadfast, the angels descend on them from time to time "Fear ye not!" they suggest, "Nor grieve! but receive the Glad Tidings of the Garden of Bliss, the which ye were promised! Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fussilet Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.
Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Ve-immâ yenzeġanneke mine-şşeytâni nezġun feste’iż biAllâhis innehu huve-ssemî’u-l’alîmuVe eğer Şeytan, seni vesveseye düşürür de bu huydan geçirmeye kalkışırsa hemen sığın Allah'a; şüphe yok ki o, her şeyi duyar, bilir. Şayet Sana herhangi bir konuda şeytandan bir kışkırtma ve ayartma dürtüsü gelecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, her şeyi İşitendir, Bilendir Seni vesveselerden koruyuverecektir.Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce, bu tür iyilikleri yapmaya karşı seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, hem işitendir, hem de şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Her şeyi işiten ve bilen O' Kur’an-ı Kerim, 7/199-200; 23/ bir aykırı düşünce vesvese seni dürtükleyecek olursa hemen Allah'a sığın. Muhakkak ki O duyandır, sana şeytandan bir kışkırtma gelecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, seni şeytandan bir dürtüş dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın; çünkü O'dur ancak işiten, bilen...Şayet şeytandan sana bir dürtü gelirse, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, her yalvarışı işiten, her ihtiyacı senin içine bir vesvese düşürürse hemen Allah'a sığın! Çünkü O, her şeyi duyandır; yana, bir dürtü gelse sana, hemen Allaha sığın, O işitir, O bilirEğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni anlamsız ve sebepsiz bir öfkeye sürükleyecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi hakkıyla işitendir, her şeyi hakkıyla 7/200, 23/97-98Bu konuda Allah’a sığınmak için sadece Arapça bir metin olarak “Eûzu billahi mineşşeytanirracîm” demek yetmez. İnsan, iradesini or... Devamı..Şeytân seni fenâlığa sevk ider ise Allâh’a sığın çünki o her şeyi işidir ve seni dürtecek olursa Allah'a sığın; doğrusu O, işitendir, şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, gelen kötü düşünce, şeytanın insanı güzel tutum ve davranışlardan uzaklaştırmak için verdiği herhangi bir düşünce seni etkisi altına alırsa ALLAH'a sığın. O İşitendir, BilendirEğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O her şeyi işitir ve seni Şeytandan bir dürtüş dürtecek olursa hemen Allaha sığın istiaze et çünkü odur ancak işiden bilenEğer şeytan, bir dürtüş¹ ile seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın². O, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen' Vesvese. 2- Şeytandan Allah\a sığınmak, “Eûzu billahi mine\ş-şeytâni\r-râcim” kovulmuş şeytandan Allah\a sığınırım demek değildir. Şeytandan Al... Devamı..Eğer seni şeytandan bir dürtüş fitlerse hemen Allaha sığın. Çünkü O, senin sığındığını bizzat hakkıyle işiden, niyyetini, salâhını çok iyi berâber şeytandan gelen bir vesvese seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın!3 Çünki Semî' herşeyi işiten, Alîm hakkıyla bilen ancak O'dur.3“İnsan kalben ve fikren hakāik-ı İlâhiyeye ilâhî hakīkatlere bakıp düşündüğü zaman, bilhassa namaz ve ibâdet esnasında, gerek şeytan tarafından, ... Devamı..Şeytandan bu uygulama için sana, yanlışlığa götürecek bir duygu/dürtü bulaşırsa, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz ki Allah her şeyi işiten ve her şeyi seni Şeytan dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü O işitici, bilici bir vesvese-i şeytaniye bundan çevirmek isterse onun şerrinden Allah/a sığın. Çünkü O, sözleri işitir, işleri hakkıyle şeytandan gelen kötü bir dürtü seni dürtecek olursa [nezğun], hemen Allah’a sığın. Muhakkak ki O, Semî’dir, Alîm’ sana şeytandan bir kışkırtma vesvese gelecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, Müslüman! Eğer şeytânî bir dürtü seni kışkırtıp anlamsız bir öfke ve heyecana sürükleyecek olursa, hemen Allah’a sığın! Unutma ki O, her şeyi işitendir, her şeyi bilendir. O hâlde, Rabb’ine güven ve insanları güzel öğütlerle O’nun yoluna çağırmaya devam etSeni Şeytan’dan bir vesvese dürterse, hemen Allah’a sığın! O, Alîm Semi’ Eğer bu konuda şeytan seni dürtecek olursa, hemen eûzü besmele çek. Çünkü hakkıyla duyup bilen sadece şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın! Çünkü Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir! Sana şeytandan bir kışkırtma gelirse hemen Allah’a sığın! Şüphesiz ki yalnızca O duyandır, bilendir. [*]Benzer mesajlar Arâf 7200; Nahl 1698; Mü’minûn 23 şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a Çünkü O, hakkıyla işitendir, eksiksiz Önce, her türlü şeytandan ve şeytani düşüncelerden zihnen uzaklaş ve sonra da bunu dilinle, “Eûzü Besmele” çekerek, ifâde et. Kur’an okurken “Besmel... Devamı..Bu nedenle, eğer Şeytandan gelen bir vesvese seni [anlamsız, sebepsiz bir öfkeye] sürükleyecek olursa, hemen Allah’a sığın şüphesiz yalnız O, her şeyi işiten, her şeyi bilendir! ³²32 Yani, yalnız O, insanların kalplerinden neler geçtiğini görür ve yalnız O, Kur’an’ı düşmanca bir şekilde eleştirenlerin kendilerinin de farkında ol... Devamı..Eğer şeytan tabiatlı kimseler senin sabrını zorlarlar ve seni kötü düşünce ve davranışa sevk ederlerse hemen Allah’a sığın. Çünkü O, her şeyi işitendir ve her şeyi bilendir. 3/135, Felak, Nas sureleriVe eğer şeytan tarafından ısrarlı bir ayartmaya maruz kalırsan,[⁴²⁷¹] hemen Allah’a sığın[⁴²⁷²] Çünkü O’dur her şeyi işiten, her şeyi bilen.[4271] Yani “Kötülüğe iyilikle mukabele etme konusunda..” [4272] Şeytan saldırgan bir köpektir Köpeğe karşı kendini savunmanın en iyi yolu onu sa... Devamı..Ve şayet seni şeytan tarafından bir vesvese bu afkârâne muameleden çevirmek isterse hemen Allah'a sığın. Şüphe yok ki, O'dur her şeyi bihakkın işiten, bilen O' şeytandan gelen bir vesvese seni dürterse hemen Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi mükemmel tarzda bilir. [7, 199-200; 23, 97-98]Hak ile batıl mücadelesinde müminler kötülüğe karşı iyilikle cevap verdiğinde, şeytan üzüntüsünden kahrolur. Az da olsa bir yanlış davranışta bulunmal... Devamı..Eğer şeytandan kötü bir düşünce, seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, seni Şeytan dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü O Allah, dinler ve şeytandan bir vesvese seni dürtüklerse hemen Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi işiten ve sana bir kışkırtma geldiğinde Allah'a sığın. Çünkü O herşeyi işiten, herşeyi şeytandan gelen kötü bir dürtü seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın! Çünkü en iyi işiten O'dur, en iyi bilen O...daħı eger depredür-ise seni vesvese eyleyü şeyŧāndan depretmek śıġırı Tañrı’ya bayıķ ol işidicidür eger saña şeyṭāndan vesvese yitişse, pes Allāha ṣıġın anuñ şerrinden. Ol her nesneyi işidicidür, sənə Şeytandan bu xislətə mane olan bir vəsvəsə gəlsə fəsad toxunsa, Allaha sığın. Şübhəsiz ki, Allah hər şeyi eşidəndir, biləndir!And if a whisper from the devil reach thee O Muhammad then seek refuge in Allah. Lo! He is the Nearer, the if at any time an incitement to discord4507 is made to thee by the Evil One, seek refuge in Allah. He is the One Who hears and knows all Nazagha has in it the idea of discord, slander, disharmony, as well as incitements to such disturbances in the soul. They can only proceed from e... Devamı..
إِنَّ الَّذِينَ قَالُوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلَائِكَةُ أَلَّا تَخَافُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَأَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّتِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ İnnellezıne kalu rabbünellahü sümmestekamu tetenezzelü aleyhimül melaiketü ella tehafu ve la tehzenu ve ebşiru bil cennetilletı küntüm tuadun Kelime Okunuşu Anlamı Kökü الَّذِينَ elleƶīne kimselere رَبُّنَا rabbunā Rabbimiz اسْتَقَامُوا steḳāmū doğru olanlara تَتَنَزَّلُ tetenezzelu iner عَلَيْهِمُ ǎleyhimu üzerine الْمَلَائِكَةُ l-melāiketu melekler تَخَافُوا teḣāfū korkmayın تَحْزَنُوا teHzenū üzülmeyin وَأَبْشِرُوا veebşirū fakat sevinin بِالْجَنَّةِ bil-cenneti cennetle تُوعَدُونَ tūǎdūne size söz verilen Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı Gerçekten de, Rabbimiz Allah’tır dedikten sonra da dosdoğru hareket edenlere melekler indiririz de sakın korkmayın ve mahzûn olmayın ve müjdelenin, sevinin size vaadedilen cennetle deriz. Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan "Korkmayın ve üzülmeyin. İşte buyurun! Size vaadedilmiş olan cennetle müjdelenin ve sevinin. Adem Uğur Adem Uğur Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi Muhakkak ki "Rabbimiz, Allâh’tır" deyip sonra bilfiil o doğrultuda yaşayanların üzerine melekler tenezzül eder ilâhî sıfatların Cemâl kuvveleri zâhir olur ki, bu şu demektir "Korkmayın, mahzun olmayın ve vadolunduğunuz cennetiniz ile sevinin..." Ahmet Varol Ahmet Varol ’Korkmayın, üzülmeyin ve vadedilmekte olduğunuz cennetle sevinin. Ali Bulaç Ali Bulaç Şüphesiz "Bizim Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar yok mu; onların üzerine melekler iner ve der ki "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin." Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz Gerçekten "- Rabbimiz Allah’dır." deyib de sonra sebat gösterenler ve salih amel işliyenler var ya, onların üzerine ölüm anında veya dehşet halinde "- Korkmayın, mahzun olmayın. Vaad olunduğunuz cennetle neşelenin." diye melekler inecektir. Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı “Korkmayınız ve üzülmeyiniz, size vaad olunan cennetle sevininiz!” Bekir Sadak Bekir Sadak 30-32 ORabbimiz Allah’tir» deyip sonra da dogrulukta devam edenler, onlari, melekler, olumleri aninda Korkmayiniz, uzulmeyiniz, size soz verilen cennetle sevinin, biz dunya hayatinda da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarinizin cektigi, umdugunuz seyler, bagislayan ve aciyan Allah katindan bir ziyafet olarak size sunulur» diyerek inerler. Celal Yıldırım Celal Yıldırım Şüphesiz onlar ki Rabbimiz Allah’tır, dediler, sonra da dosdoğru oldular, üzerlerine melekler iner de, hiç korkmayın ve üzülmeyin ; va’dolunduğunuz Cennet ile sevinin. Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu Şüphesiz “Rabbimiz Allah`tır” deyip de, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner ve derler ki “Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilmiş olan cennetle sevinin!” Diyanet İşleri Diyanet İşleri Şüphesiz "Rabbimiz Allah’tır" deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki "Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada iken va’dedilmekte olan cennetle sevinin!" Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Edip Yüksel Edip Yüksel "Efendimiz ALLAH’tır" dedikten sonra doğru yolu izleyenlerin üzerine melekler iner "Korkmayın, üzülmeyin ve davetli olduğunuz bahçeyle sevinin." Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır Rabbimiz Allah’tır» deyip, sonra da doğrulukta devam edenlere gelince, onların üzerine melekler iner ve derler ki Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin.» Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran Şüphesiz Rabb’imiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin!» derler. Gültekin Onan Gültekin Onan Şüphesiz "Bizim rabbimiz Tanrı’dır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar yok mu; onların üzerine melekler iner ve der ki "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin." Harun Yıldırım Harun Yıldırım Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay Hakıykat Rabbimiz Allahdır» deyib de sonra doğruluğu iltizâm edenler yok mu? Onların üzerlerine Korkmayın, tasalanmayın, va’d olunduğunuz cennetle sevinin» diye diye melekler inecekdir. Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat Şübhesiz ki `Rabbimiz Allah`dır` deyip, sonra ihlâs ile dosdoğru olanların üzerineölüm ânında, kabirde ve haşir meydanında `Korkmayın, üzülmeyin ve va`d olunup durduğunuz Cennetle sevinin!` diye melekler iner. İbn-i Kesir İbn-i Kesir Muhakkak ki; Rabbımız Allah’tır, deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanların üzerine melekler iner, onlara Korkmayın, üzülmeyin size vaad olunan cennetle sevinin, derler. İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz Şüphesiz ki Rabbimiz Allah dır deyip de, Allah’ın belirlediği doğru yolu takip edenler için "Korkmayın, üzülmeyin ve size vaat olunan cennetlerle sevinin" diye melekler inerler. İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr Muhakkak ki "Rabbimiz Allah’tır." deyip, sonra da istikamet üzere olanlara Allah’a yönelip dîni ikame edenlere melekler inerler "Korkmayın ve mahzun olmayın. Ve vaadolunduğunuz cennetle sevinin!" derler. Kadri Çelik Kadri Çelik Şüphesiz "Bizim Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra da dosdoğru bir istikamet tutturanlar var ya, onların üzerine melekler iner ve der ki; "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vaat edilen cennetle müjdelenin." Muhammed Esed Muhammed Esed Fakat, "Rabbimiz Allah’tır!" diyen ve sebatla doğru yolu izleyenlere gelince, onların üzerine sık sık melekler iner ve şöyle derler "Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan cennet müjdesini! Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu Öte yandan, "Rabbimiz Allah`tır" diyen, sonra da dosdoğru çizgide yaşama kararlılığı gösterenlere gelince onlara melekler sürekli inerler ve derler ki "Gelecekten dolayı kaygı duymayın, geçmişten dolayı da mahzun olmayın! Haydi sevinin size vaad edilmiş olan cennetle! Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen Şüphe yok o kimseler ki, Rabbimiz Allah’tır» dediler, sonra da istikamette bulundular, onların üzerlerine melekler ineceklerdir. Korkmayın ve mahzun olmayın ve size vaad olunmuş olan cennet ile müjdelenin!» diyeceklerdir. Ömer Öngüt Ömer Öngüt "Rabbimiz Allah’tır. " deyip, sonra da doğru yolda sebat edenlerin üzerine melekler iner ve derler ki "Ölümden korkmayın, dünyada bıraktıklarınızdan dolayı da tasalanmayın, vaad olunduğunuz cennetle sevinin!" Sadık Türkmen Sadık Türkmen Gerçekten rabbimiz Allah’tır diyen, sonra; dosdoğru olan kişilerin üzerlerine/duygusal zekâlarına melekler iner, onlara "Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin! Seyyid Kutub Seyyid Kutub Şüphesiz Rabb’imiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin!» derler. Suat Yıldırım Suat Yıldırım "Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra da istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, işte onların yanına melekler inip "Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vâd edilen cennetle sevinin!" derler. Süleyman Ateş Süleyman Ateş "Rabbimiz Allah’tır" deyip, sonra doğru olanların üzerine melekler iner "Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin! derler." Şaban Piriş Şaban Piriş "Rabbimiz Allah’tır" diyen sonra da dosdoğru olanlara -Korkmayın, üzülmeyin, size vaat edilen cennete sevinin, diye melekler iner. Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an Şüphesiz Onlar Bizim Rabbimiz Allah’tır» deyip sonra da dosdoğru bir istikamet tutturanlar yok mu; onların üzerine melekler iner ve der ki; Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size va’d olunan cennetle sevinin.» Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk Şu bir gerçek ki, "Rabbimiz Allah’tır!" deyip sonra hiç şaşmadan yol alanlar üzerine, melekler ha bire iner de şöyle derler "Korkmayın, üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin." Yusuf Ali İngilizce Yusuf Ali İngilizce In the case of those who say, "Our Lord is Allah", and, further, stand straight and steadfast, the angels descend on them from time to time "Fear ye not!" they suggest, "Nor grieve! but receive the Glad Tidings of the Garden of Bliss, the which ye were promised!
fussilet suresi 30 36 ayetleri meali