🏈 Futbol Siddettir Futbol Adam Bicaklamaktir
WhoScoredbrings you live scores, match results and player ratings from the top football leagues and competitions.
Thelatest science news. Publishing independent, fact-checked reporting on health, space, nature, technology, and the environment.
Welcometo the home of U.S. Soccer, where you can find the latest USMNT and USWNT soccer news, rosters, tournament results, scoring highlights and much more. Get ready for the Women's World Cup!
Discoverthe latest news for Watford FC. Explore fixtures, tickets, results, player and club info, the hornets shop and much more. Come On You 'Orns
Allinformation about LOSC Lille (Ligue 1) current squad with market values transfers rumours player stats fixtures news
RiverPlate es un equipo de fútbol de Argentina que juega la Liga de Fútbol Profesional. Fue fundado el 25 de mayo de 1901 por la fusión de dos clubes de La Boca que se llamaban Santa Rosa y La Rosales. Actualmente su director técnico es Marcelo Gallardo. Su estadio, el Antonio Vespucio Liberti, mejor conocido como El Monumental, se encuentra en el barrio de Nuñez en Capital Federal.
OfficialFantasy Premier League 2021/22. Free to play fantasy football game, set up your fantasy football team at the Official Premier League site.
Footballnews, transfer rumours, opinion, fixtures, results, live scores and videos from the Premier League, EFL, Europe and beyond.
Banasosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirsiniz.İnstagram - https://www.instagram.com/sinyorfootballTwitter - https://twitter.com/SinyorFootballİşbirlikleri
holiganizm #holigan #futbol #futbol #basketbol #superlig #stt1lig #bjk #gs #fb #denizlispor #adanademirspor #simsekler #adanaspor #turbeyler #eskisehirspor
Welcometo mancity.com, online home of Premier League winners Manchester City FC. Get the latest Man City news, injury updates, fixtures, player signings and much more right here.
futbol şiddettir futbol holiganlıktır. "futbol adam bicaklamaktir" diye devam eden bir psikofanatik tezahurat. uf er in futbol adli sarkisinin melodisi ile soylenmektedir. aynı taraftar grubu bir de üzerine şarabı da içeriz esrarı da çekeriz diyorsa zaten , küçücük çocuklar ölür, kız arkadaşınla annenle kardeşinle maça
j3c7b. Yüzyıllar boyunca geçerli sayılabilecek bu söz en çok da günümüz Türkiye’sine uyuyor. Çeşitli sebeplerle belirli makam ve mercilerde “hatırları olan” kişilerin, imza attıkları hiçbir eylem için hesap vermediklerini, her zaman paçayı sıyırdıklarını, yaptıklarının her daim yanlarına kar kaldığını her gün dehşet içinde izliyoruz. Bunu günlük yaşamımızın her alanında görüyoruz ve futboldaki hali de bir o kadar adice, rezilce ve riyakârca… Irkçılık yapan futbolcuya, karısını döven gol kralına, sahada terör estiren takım kaptanına, ortalığı karıştıran antrenöre yeterli cezayı vermediniz, kulisler yapıp affettirdiniz, utanması gereken eylemleri için kınamak bir tarafa övgülerle arkasında durdunuz ve sonuç böyle oldu. Evet suçlu sizsiniz! Ancak şarkıda söylediği gibi, “Sarı, mavi, yeşil, meşil fark etmez. Yürüyoruz aynı yolda biz!” Takım veya renk fark etmiyor yani, hepimiz aynı şeyin laciverdi durumundayız! En son Galatasaray’ın şampiyonluğunu ilan ettiği Başakşehir maçında saha kenarında yaşananları izleyip utandık. Futbolun kabadayısı Fatih Terim, rakip teknik kulübesine doğru kavgaya hazırlanır bir yürüyüşle geliyor ve bir anda yumruğunu gösteriyor. Fakat vurmuyor! Eh, vursa daha beter tabii ama böylesi tehditvari hareketlerini daha önce de izledik. Damatlarıyla birlikte kebapçı basma davasında da basit yaralama suçundan aldığı 120 gün hapis cezası 3 bin TL para cezasına çevrilmişti. Trilyonlarla oynayan biri için ödül gibi yani, bir de madalya taksaydınız! Delikanlılık edebiyatını bir kenara bırakalım. Fatih Terim ve benzerlerinin sıralamaya kalksak ansiklopedik kitap olacak skandalları, ülkece utanılacak meseleler değil de nedir? Üstelik bir, iki kere de değil. Herkes bir an kendisini kaybedebilir, davranışlarına hâkim olamayabilir, sonra pişman olacağı hareketler yapabilir. Sonra da çıkar özür diler. Ama değil bunlarda özür dilemek, pişman olmak, hemen her maçta, “mevzularını böyle çözmeye alışmış” insanlarla karşı karşıyayız. Peki taraftar bakalım ne demiş? “Fatih Terim mekan benim diyor” , “Fatih hoca yine postayı koydu” , “Helal sana imparator!” Böylesi bir rezalet üzerine bunları yazabilen aynı taraftar, eminim ki Fenerbahçeli bir antrenör aynısını yapsa kıyameti koparacaktı. Mesela basından örnek verelim. Bir Fenerbahçeli bunu yapsa Fatih Altaylı isimli gazeteci neler yazardı sizce? Şimdi ise şöyle diyor “Fatih Terim artık herkesin ağabeyi, bunları yapmaması lazım!” Yaza yaza bunu mu yazabildiniz, yuh be! Ayrıca benim abim falan değil, nereden çıkarıyorsunuz onu siz! Fatih Terim bugüne kadar hangi yaptığı suçun cezasını çekti Allah aşkına? Hep ödüllendirildi, hep göklere çıkarıldı. Lobi faaliyetleri ve kulis becerisiyle, tanıdığı yetkileri büyükleri sayesinde hep zirvede yer aldı. Siz bunu yaparsanız, “Bu ülkede demek ki işler böyle çözümleniyor” diyen daha çok kişi çıkacak ve hepimizi bataklığa çekmeye devam edeceklerdir. Maç sonrasına bakalım. Fenerbahçe taraftarının kalesi niteliğindeki Bağdat Caddesi’nde şampiyonluk turu atan Galatasaraylıların araçlarına seyir halindeyken yapılan saldırıları izlediniz mi? Kadın, erkek, çoluk çocuk dememişler. Taş, şişe, sopa, hatta kemerlerle saldırmışlar. Kameralara da çok net yansıyan bu görüntülerde işte o şarkıyı söylüyorlardı “Futbol adam bıçaklamaktır!” Ercan Saatçi ve Ufuk Yıldırım’ın “UFER” adıyla çıkardığı albümdeki şarkı “Spor kardeşliktir” sözüne ithafen, “Futbol şiddettir, futbol holiganlıktır, futbola adam bıçaklamaktır” sözleri geçer şarkıda. Esasında müthiş bir ironi barındıran şarkının devamı şöyleydi“Sarı mavi yeşil meşil fark etmezYürüyoruz aynı yolda bizFutbolu şiddet sanan taraftarlarlaYanlış kararlara lafımız!” Yani bir kara eleştiri var ortada ama belli ki karşımızda bir vandal sürüsü var ve şarkıyı eylemine destekleyen kendini bilmezler ancak bu şekilde tatmin oluyorlar. Akşama eve gittiklerinde içlerindeki enerjiyi ve kötülüğü atmış bir şekilde, kimsenin canını yakmış mı, korkutmuş mu, travma mı geçirtmiş diye umursamadan huzur içinde başlarını yastıklarına koyduklarına eminim! Bir de sosyal medyada yapılan savunma şu “Sen Fenerbahçelilerin bu kadar yoğun olduğu bir yerde şampiyonluk kutlamaya kalkacaksın. Haddini bildirirler adama!” Yahu böyle bir şey olabilir mi? Elbette yazılı olmayan bazı kurallar vardır, kişi bu konuda kendisi de dikkatli olmalı da, şampiyonluk kutlamasını Beşiktaşlılar şuralarda yapabilir, Fenerliler şurada, Galatasaraylılar da şurada diye bir sınır mı çizilmiş de bizim haberimiz yok? Hadi karşı taraf buna dikkat etmedi ve durumu da abarttı. Sizin kalkıp canlarına mı kastetmeniz gerekiyor? Bireysel değil organize bir linç girişimi var neredeyse ve ortalıkta ne hikmetse en küçük kalabalık görünce olay yerinde biten polisler yine olmaları gereken yerde yok! Aynı şiddete bir sebeple maruz kalsa belki aylar, belki yıllarca atlatamayacak olan kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar “Ay çok üzüldüm! İyi olmuş az bile yapmışlar, beter olsunlar!” diyebiliyor. Söyleyin, bu nasıl bir canavarlıktır? Kadınların olduğu bir arabanın camlarını patlatmak, şoka girmiş annesinin kucağında sarı kırmızılı formasıyla gözyaşları içinde ağlayan çocuğu da mı görmediniz? Bu sizin veya bir yakınınızın çocuğu olsaydı yine “Hak etmişler ama” mı diyecektiniz? Olay çıkartan karşı taraf olsaydı, bu sefer bu taraf “Ama onlar da böyle yapmasaydı” diyecekti, diğer taraf da bu sefer öbür tarafı “Vandallar, serseriler, katiller, vs…” diye suçlayacaktı. Benzer bir olayın tarafları değiştiğinde de yine tam tersi! Bir de hataları günahları bir kenara bırakıp da bakmaya çalışalım Mesela Anadolu Efes – Fenerbahçe gerginliğinde Ergin Ataman eğer Fenerbahçe’nin koçu olsaydı eminim ki dün Volkan Demirel’in hareketleri için dedikleri,” Helal olsun, adamsın, en büyük Fenerbahçeli, maçası yiyen laf etsin” gibi sözler duyacaktık. Galatasaray taraftarı da bugün olduğu gibi Ergin Ataman’ın arkasında durmayacaktı. Kimsede bir ahlak, hak, hukuk ölçütü yok! Mevzubahis karşı takımsa bam bam bam! Ancak Galatasaraylı Fenerbahçeli farkı değil bu. Tıpkı aklı kıt ırkçılar gibi. Yunanlılar şöyledir, Türkler böyledir, Almanlar şudur, Fransızlar budur falan filan. Hayır her grup, zümre, ırkın içinde hırsızı, ahlaksızı, katili, faşisti, namussuzu, osu busu vardır, iyi insanı da vardır. Bir grup insan asla iyi veya kötü olarak nitelendirilemez, iyisi de vardır içinde kötüsü vardır. Bu kadar basit çözümlenecek bir olayı anlamadığımızdan değil, anlamak istemediğimizden, işimize gelmediğinden olduğumuz yerde sayarak devam ediyoruz. Riyakarlığın iki yüzlülüğün rezilliğin, pespayeliğin en dibi değil de nedir? Ama biz hep haklıyız, karşı taraf hep haksız modunda devam ediyoruz. Konuşmaların özeti de şu seviyeden öteye gidemiyor “Şerefsiniz, hayır siz şerefsiniz, asıl sizsiniz, hayır sizsiniz, hayır siz, siz, siz!” İlk değil, belli ki son olmayacak. Sahaya dalıp futbolculara saldıranlar mı dersiniz, futbolcuların çocuk gibi birbirine girmesi mi, sokakları bir futbol maçı uğruna savaş alanına çevirenler mi, maç davasına birbirini öldüren mi? Kötülere tahammül ettikçe, gerekli caydırıcı cezaları vermedikçe daha da azacaklar, daha da beterini izleyeceğiz… Ama tekrar edelim. “Sarı mavi yeşil meşil fark etmez.” Hepimiz aynı şeyin laciverdi durumundayız.
Aut Nedir? Topun hücum oyuncuları tarafından korner çizgileri veya kale üstünden dışarı vurulmasıdır. Top ceza alanı içinden kaleci veya savunma oyuncuları tarafından ayakla aut vuruşu yapılarak oyuna sokulur. Degaj Nedir? Degaj, futbolda kalecinin rakip takım oyuncularından gelen şutu elle yakaladıktan sonra, topu oyuna sokmak, rakip ceza sahasına topu atmak yani oyunu tekrar başlatmak için topu önce havaya atıp sonra ayağının üstüyle vole vurur gibi vurmasına denir. Degaj, aut atışı ile karıştırılmamalıdır. Aut atışında top rakipten oyun alanı dışına çıkmıştır ve oyunu başlatmak için top yere konur, geriye doğru gidilir ve şut çekilir. Degaj farklıdır. Kaleciler degaj çekerken rakip oyuncu rahatsız etmesin diye topu 3 kere yere vurur. Bundan sonra rakip oyuncular kaleciyi rahatsız etmemeli ve ceza sahası dışına çıkmalıdır. Aksi durumda kaleciyi engelleyecek bir müdahale olursa faul olur. Taç Nedir? Taç atışı, futbolda topun, sahanın yan çizgilerinden dışarı çıkmasının ardından oyunun tekrar başlaması yöntemidir. Topun saha dışına çıkmadan önce son olarak temas ettiği takım oyuncusuna göre taç atışını rakip takım kullanır. Kullanışı İki elle yapılır Kullanan oyuncunun yüzü oyun alanına doğru olmalıdır Atış kullanırken her iki ayak oyun alanı dışında veya taç çizgisi üzerinde yere basılı olmalıdır Top başın arkasından ve üzerinden atılır Taç atışı, topun oyun alanının dışına çıktığı noktadan kullanılır Taç atışı yapılan noktaya rakip takım oyuncusu 2m’den fazla yaklaşamaz Korner Nedir? Korner köşe vuruşu, topun tamamı, son olarak defans yapan takımın bir oyuncusuna veya kaleciye dokunduktan sonra, gol dışında havadan veya yerden kale çizgisini geçince verilir. Kullanışı Top köşe alanına konulmalıdır Top hareketsiz durmalıdır ve hücum takımının oyuncusu tarafından vurulmalıdır Top vuruş yapıldığında ve açıkça hareket ettiğinde, oyundadır; köşe alanını terk etmesi gerekmez Köşe bayrak direği oynatılmamalıdır. Rakip oyuncular, top oyuna girinceye kadar, köşe yayından en az m. uzakta bulunmalıdır. Kornerden atılan goller videosu
Yazıya başlamadan bu yazıyı kopyalayıp, bilgisayar veya telefonunuzda saklamanızı öneriyorum. Zira maçları, taktik sistemleri, hocaların felsefelerini ve performansları yorumlarken, buradaki bilgilerden faydalanabilirsiniz. Futbol sürekli gelişen bir spor. Futbol içinde taktik sistemler, anlayışlar, oyun yapıları, antrenman sistemleri, futbolcuların sahip olmaları gereken özellikler de zaman içinde lardan 1900' lü yılların başına kadar İngiltere' de ortaya çıkan 1-27 ve 2-2-6 taktik düzenleri çok poülerdi. Bu sistemler İngilizler tarafından ortaya atılmıştı. 1900' den 1940' lara kadar, dünyada yine, İngilizler' in ön plana çıkardıkları 2-3-5 sistemi vardı. Görüldüğü üzere, 1940' lara kadar futbol sadece hücum tarafı ile ön planda olan, takım oyunundan ziyade bireysel yeteneklere, driblinglere ve uzun toplara dayalı bir spordu. 1930' lu yılların sonlarına doğru dünya futbolunda defans konusu dikkati çekmiş ve bazı İtalya orijinli futbol teorisyenleri ve teknik direktörlerin ortaya 1-3-3-3 Verrou sistemini ortaya koymaları ile, futbolun savunma tarafında da bazı taktik sistemler tartışılmaya başlanmıştır. Bir süre sonra, 1940' lı yıllar ile 1950' lerde ise, WM/SISTEMA adı verilen 3-2-2-3 ve WW/METODO adı verilen sistemler popüler olmuş, bu sistemleri 1950' lerin başından sonuna kadar popüler olan PELE/DIREITA adı verilen 4-2-4 benzeri sistem ile, MM adı verilen 3-2-3-2 sistemleri takip sistemler, 2-3-5' in hakimiyetine son vermişlerdir. 1953' te efsane Macaristan takımının İngiltere' yi Wembley' de müthiş bir şekilde yenmesi futbolda taktik konusunun ana konulardan bir tanesi olarak kabul edilmesine sebep olmuştur. Taktik, başlı başına başarıya etki eden bir faktör olarak değerlendirilmiştir. Bu dönem Macaristan tarafından oynanan WM temelli, oradan devşirilmiş olan 4-2-4, WM' nin kendisi, WW ve MM' in hakimiyetine son vermiştir. 1953 'teki o efsane maçtan sonra, yukarıdaki WM, WW, MM sistemlerine ek olarak Macaristan futbol ekolü olarak ortaya çıkan, WM temelli 4-2-4 ARANYCSAPAT sistemi hücumda en önemli taktik olarak 1960' ların ortalarına kadar ağırlığını korumuştur. Farklı liglerde, farklı takımlar, bu sistemleri kullanmaya devam etmişlerdir. Bu dönem, futbol sistemlerinde önemli bir reform ve revizyon dönemi olarak anımsanır. Öte yandan, kadrosu 4-2-4 oynamak için yeterli futbolcu kalitesine sahip olmayan, bireysel becerisi düşük, pas yüzdesi vasat olan takımlara sahip ülkeler ve liglerde, güçlü takımları sahada fırtına gibi estiren bu 4-2-4 'e karşı bir sistem üretmek ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Öyle ya, her takım o dönem itibariyle 4-2-4 oynama kapasitesine sahip bu ihtiyaç ortaya çıktığında, bu sistem ile baş edebilmek amacı ile yeni bir sistem, hem de kökenleri 1930' ların ikinci yarısı ortaya koyulmuş olan Verrou' ya dayanan bir sistem dünya futbolunda ortaya çıkmıştır. Kökenleri 1930' ların sonu ve 1940' lara dayanan, çoğunlukla İtalya futbol ikliminde yeşermiş olan Catennacio 1950' lerden, 1960' lara kadar alternatif, 1960 'ların başından sonuna kadar da Inter takımının önderliğinde ana akım bir futbol sistemine dönüşmüştür. 1960' ların başından itibaren, Brezilya 'nın futbolda ağırlık koymaya başlaması ile, WM temelli tüm ofansif ve defansif taktik sistemler, demode olmuştur. 1966-1970 arası Ajax takımı 4-2-4' ü yeniden yorumlayıp, devam ettirmiş olsa da, Brezilya tarafından geliştirilmiş olan 4-1-3-2 sistemi, 1966' dan, 1970' e kadar başarı ile uygulanmış, Catenaccio ile birlikte, 4-2-4' ün sonunu den de 1982' ye kadar da Brezilya temelli 4-1-3-2; 4-2-3-1' e evrilerek, bu ülke ve bu ülkeye futbol açısından yakın ülkelerin tercih ettikleri bir sistem te ortaya teorik temelleri atılmış olan 4-4-2' nin bir varyasyonu olan 4-2-3-1, yetenekli orta saha oyuncuları ve yetenekli forvetler ile, öldürücü bir silaha dönüşmüştür. 1966- 1982 arası, futbolda bireysel yeteneklerin nasıl fark yaratabileceğini gösteren en önemli dönemlerin başında gelmiştir. Burada Brezilya ekolüne ayrı bir sayfa açmak gerekir. 1970' lerde, Latin futbolunda 4-1-3-2 temelli futbol fırtınası eserken, Avrupa futbolu buna, 1965' lerde müthiş futbol adamı Rus Victor Maslov tarafından üretilmiş olan 4-4-2, Hollanda menşeili Total Futbol ve İtalya menşeili Zona Mista ile cevap vermiştir. 1970' lerin başında 4-2-4' ten, Total Futbol' a geçen, bu futbolu icat eden Ajax takımı ve bu takımın temellerini oluşturduğu Hollanda Milli Takımı, 1970-1980 arası, Total Futbol' un başarıyla uygulanmasını sağlayan öncüler olmuşlardır. Bu dönemde Total Futbol, 4-3-3 ve 1-3-3-3 şeklinde farklı varyasyonlar ile oynanmıştır. Bu dönemde Avrupa' da popüler olan bir diğer futbol akımı ise, Catenaccio' nun bir miktar farklılaştırılması ile elde edilen ve farklı bir felsefeye sahip olan, Zona Mista, 1970' lerin başından, 1980' lerin sonuna kadar İtalyan takımları ve bu kültürden etkilenen ülkelerin takımları için benimsenmiş ana futbol sistemi olmuştur. 1982 Dünya Kupasında İtalya bu sistemi ve Total Futbol sistemleri ile pres yapma, rakibe baskı yapma, alan savunması ve savunmayı önde kurma felsefeleri ve oyun kurguları da dünya literatürüne girmiştir. Çoğu kişiye göre modern futbolun mimarı, 4-4-2' nin mucidi Maslov' dur. Oyunun savunma tarafında rakibe oynayacak daha az alan ve zaman bırakma üzerine kurulu bu sistemlerde, futbolcuların bireysel yetenek ve fiziksel güç' e ek olarak, kondisyon ve hız kazanmaları gereksinimi ortaya çıkmıştır. 1970' lerde dünya futbolunun, İtalyan, Brezilyalı ve Hollanda' lı futbol teorisyen ve teknik direktörlerince domine edildiğini söylemek hatalı olmayacaktır. Bu dönemin hakim futbol sistemleri Zona Mista, Total Futbol, 4-4-2 ve 4-1-3-2/ 4-2-3-1 olmuştur. 1980' li yıllarda, Hollanda ve o ekolü benimseyen ülkeler Total Futbol' a 4-3-3 perspektifli olarak devam ederken, Brezilya' da 4-4-2 temelli sistemlere yöneliş başlamıştır. İtalyan' lar ise Zona Mista felsefesinde revizyon yapmışlar ve defansif bir 4-3-3' ü ortaya koymuşlardır. 1980' lerin sonunda adı Milan ile anılacak ve makine düzeni ile çalışan bir 4-4-2 ortaya çıkmıştır. 1980' lerin şüphesiz sürpriz taktiği 3-5-2' dir. 1980' lerden bugüne dünya futbolunda ana akım sistemlerden bir tanesi olan 3-5-2, Arjantin' in meşhur teknik direktör Carlos Bilardo tarafından 1986' da bu sistem ile oynatılması ile dünyada en popüler dönemine WM, MM ve 4-1-3-2 temelli bir sistem olan ve Total Futboldan' da ciddi izler taşıyan 3-5-2, orta saha hakimiyeti ile dönemin popüler 4-4-2' lerine ve Catennacio temelli Zona Mista' lara karşı üretilmiş, doğru oyuncu kalitesine sahip takımlarda oldukça da başarılı olmuştur. Bu sistemde 3 tane farklı özellikle ve farklı kanatlara göre ayaklarını kullabilen merkez savunmacı, 2 tane de ileri geri gidebilen, hem savunma hem hücum özellikleri taşıyan, kondisyonlu kanat adamı gerekmektedir. Yüksek oranda oyuncu kalitesine dayanan Total Futbol ve 3-5-2, her takım tarafından başarı ile uygulanması mümkün sistemler olmamıştır. Eldeki oyuncu kalitesine göre tercih edilmiştir. Federal Almanya ve sonrasında Almanya, bu sistemi o yıllarda denemiş ve oldukça başarılı sonuçlar almıştır. 1990' larda, 3-5-2, farklı varyasyonlar ile 4-4-2 4-2-2-2 magic rectangle ve defansif 3-5-2 5-3-2 ve defansif 4-3-3 çok tercih edilen sistemler olmuştur. Bu dönemde Barcelona Total Futbol ekolünü devam ettirmiş, 1988' den 1995' e kadar ağırlıklı olarak 3-3-1-3 sistemi ile sahada yer almıştır. Dünya futbolunda esas kırılma, endüstriyel futbolun geliştiği 2000' li yıllarda döneme yani 2000' lere kadar futbol taktikleri; "seyir keyfi ve bireysel yeteneklere alan açma", "geniş alanda takım oyunu" ve "dar alanda defansif oynayarak sonuç alma" eksenli 3 ayrı felsefenin, birbirlerini yenmek adına dönüşüm ve değişime uğradığı dönemler olmuş iken, 2000' li yıllarda, futbol gittikçe 2 boyutlu hale Total Futbol geleneğinden gelen Barcelona' nın çektiği ve "Yeteneğin hız ve dayanıklılık ile harmanlandığı ofansif sistemler" ile temelini, İtalyanların atmış olduğu, Mourinho' nun 2004' ten itibaren damgasını vurduğu "alan daraltan, kompakt, takım oyununa dayalı, topa hakimiyet ile rakibe hakimiyet sağlamayı hedefleyen defansif sistemler" Bu dönem, 4-4-2' nin yavaş yavaş futbol sahnesinden silindiği, 3-5-2 ve türevlerinin oldukça azaldığı, bu iki kutuplu sistemin, savaşı ile geçen yıllar olmuştur. Bu dönem günümüze kadar devam etmektedir. 2004' ten bu yana, taktik savaş, defansif 4-3-3/4-2-3-1 Mourinho ile ofansif 4-1-2-3/4-3-3 Rijkaard, Guardiola arasında bir savaşa dönmüştür. Günümüzde teknik direktörler de bu eksende kendilerine bir konumlandırma yapmışlardır. Örneğin, Pereira ve Aykut Kocaman, defansif 4-2-3-1/4-3-3' ün uygulayıcısıdırlar. Fatih Terim takımlarında baskılı bir 4-2-2-2' yi tercih ederken, Ersun Yanal takımlarında, ofansif, 4-1-2-3/4-3-3' leri oynatmakta kararlı olmuştur. Şenol Güneş ise sıkı bir ofansif 4-2-3-1 uygulayıcısıdır. Bu taktiğe getirdiği yorum onu diğer hocalardan farklılaştırmıştır. Dikkat edilecek olur ise, önceleri her 10 yılda bir, sonra ise her 5 yılda bir futbol taktik sistemlerinde ciddi bazı değişimler yaşandığı hoca açısından takımına oynatacağı taktik sistem; eldeki kadro yapısı, ülke futbol iklimi ve felsefesi, Avrupa ve Dünya devi takımların hakim futbol felsefelerine bakılarak belirlenmelidir. Ben 4-2-3-1' e inanıyorum, her ülkede bununla başarılı olurum felsefesi doğru bir felsefe değildir. Ya da ben sürekli hücum yapacağım ve göze hoş gelen futbol oynatacağım ideali, her ülkede ve her ligde mümkün olmayabilir. Taktik sistemler, bir takımın kadro yapısı, futbolcu yetenekleri, futbol kurgusu ve taktik disiplini ile birleşerek kazanmaya yönelik önemli bir unsur olarak işlev gösterir. Bugün Fenerbahçe ve Galatasaray, kendi kadro yapılarına uymayan sistemler ve felsefeler ile oynatılmaktadır. Fenerbahçe' nin bu kadro yapısı ile daha hücuma dönük bir 4-3-3 veya 4-1-2-3, Galatasaray' ın ise şu anki Riekerink' in Total Futbol temelli açık futbol anlayışı ile değil, daha defansif bir 4-2-3-1 veya 4-4-1-1 ile oynatılması gerekiyor. Her iki hoca da en iyi bildikleri, esasen tek bildikleri futbolu oynatıyorlar. Bu da sonuç almayı güçleştiriyor, bireysel yeteneklerin ayağına bırakıyor, bazen de doğru sistem; ülke, lig, hedef, kadro yapısı, futbolcu yetenekleri ve özellikleri, motivasyon, camia kültürü ve rakiplerin sistemleri gibi pek çok farklı parametreye bağlı olarak belirlenir. Şenol Güneş' in avantajı, bu parametreleri iyi bilmesi ve buna göre bir sistem ile takımını en doğru şekilde oynatıyor olmasıdır. Beşiktaş' ta bu avantajı ligde sergilemektedir. Pereira' yı geldiğinden beri taktik arayışı ve diziliş ile ilk 11' i sürekli değiştirmesi nedeni ile eleştirdik. Elindeki malzeme, camia beklentileri ve ülkemizin futbol gerçeklerini iyi analiz edemediğinden, doğruyu bulamadı. Ancak yanlış, uygun olmayan bir sistemi elindeki kadronun bireysel kalitesi ile "çok iyi" uyguladı. Diğer bir deyişle, hatalı bir sistemi, çok iyi uygulattı. Yanlış bir yolda, hızlı ilerledi. Mevcut puan farkı da buradan kaynaklandı. Fenerbahçe matematiksel olarak şampiyon olabilir, kupayı da alabilir. Ancak bu, elindeki futbolcuların bireysel kalitesinden kaynaklanıyor olacak. Zira Pereira bu takıma "uygun" bir sistem ve felsefe getiremedi. Riekerink ise, kendi kurmadığı bir kadroyu devraldı ve o kadronun yapısına, ülke futbol sistemine uygun olmayan bir futbolu uygulamaya çalıştı. Hamza hocanın sistemini değiştirdi ve Sneijder ile belirledikleri taktik ile Galatasaray' ı yönetmeye başladı. Elindeki yetenekli futbolcular ile kupada büyük ihtimal final oynayacak ve ligi de 5. sırada bitirme imkanı var. Ancak bu oynattığı futbol ve taktik seçiminden değil, bireysel futbolcu kalitesinden kaynaklanacak. Yanlış sistem ve oyun felsefesi sizi bazen şampiyon, ikinci, kupa sahibi veya finalisti yapabilir ancak çoğu zaman yapmaz. Ülkemizde oynanan futbol, futbolumuzun kültürü, yapısal özelliklerini iyi anlayamamışsanız ve başarı için gerekli liderliğe sahip değilseniz, başarınız ancak tesadüflere kalır. twitter bertankaya
Haberler > 17 Adımda Sporun Sadece Futboldan İbaret Olmadığını Anlayabilmek - 1337 Spor, kazanma-kaybetme duygusundan daha fazlasını barındırır. Daha sağlıklı bir yaşam ve toplumsal birliktelik için önemi tarif edilemez derecede büyüktür. Ancak gelin görün ki çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye'de de spor sadece futbol izlemek, takımının şampiyon olmasına, galibiyetler almasına indirgenmiş düzeydedir. Bu konuda son yıllarda diğer branşlarda alınan uluslararası başarılar artsa da, diğer branşlara karşı maddi ve manevi destek aynı ölçüde değildir. Spora farklı bir bakış açısı sunmaya çalıştığımız bu galerimizi sonuna kadar okumanızı öneririz. 1. Türkiye'de 6 milyon civarı lisanslı sporcu olmasına karşın, diğer Avrupa ülkelerine oranla çok az sayıda uluslararası başarı görülür. Bunun sebebi olarak yetersiz altyapı tesisleri, sporda branşlar arası hiyerarşinin yol açtığı önemsememe hali en başta gelir. 2. ABD hariç dünyanın neredeyse her yerinde en popüler spor futboldur, buna itirazı olan yoktur. Ancak bir şeyin popüler olmasıyla, o şeyin her şey olması aynı şey değildir. 3. Futbolun yayın ağı, popüler figürler yaratılması ve magazinel kısmı insanlara fazlasıyla cazip gelir. Endüstriyel futbol dedikleri şey tam da bunlardan ibarettir. Kendini sürekli baştan yaratır, satar, satın alır ve tekrar üretir. 4. Dünyada işler böyle ilerlerken Türkiye'de de farklı olması beklenemez bir açıdan. Yalnız futbolu sevmekle beraber spora farklı bir açıdan bakmayı da öğrenmek gerekir. Ülke olarak tek ve en büyük övünç kaynağımız kulüpler bazında 2000 yılında Galatasaray'ın kazandığı UEFA Kupası'dır. 5. Sadece ana akım medya organlarının bize sunduğu spor branşlarını takip etmek, aslında sporseverlikten öte sadece vakit geçirecek bir şeyler izlemekten ibarettir. 6. Mesela Beşiktaş Milangaz basketbol takımı, 2012 Eurochallenge Kupası'nın sahibi olmuştu. Aynı takım o yıl Beko Basketbol Ligi Kupası, Türkiye Kupası ve sonraki sezon başında Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da müzesine götürmüştü. 7. Kadınlar basketbolunda Kayseri Kaski, Euro Cup'ta iki sezon art arda finale çıkmış ve iki finalde de kupaya uzanamamıştı. 2011-12 ve 2012-13 sezonlarında bütün rakiplerini geçerek finale gelmiş ancak bir türlü kupaya uzanamamıştı. Bu durum yine de çok büyük bir başarı olarak görülmelidir. Çünkü futbol branşında hayal bile edilemeyecek noktadaydılar. 8. Pınar Karşıyaka, 2012-13 sezonunda Eurochallenge Cup'ta finalde 77-76 yenilerek ikinci olmuştu. Tarihinde ilk kez böyle bir noktaya gelen takım, aslında bugünlerin de sinyallerini vermişti. O sezondan sonra Avrupa kupalarında ve Türkiye liginde iddialı bir imaj çizmeye devam etti. 9. Ya da kadınlar voleybol branşında Fenerbahçe 2000'lerden itibaren büyük bir başarı ivmesi yakalamıştı. 2011-12 ve 2013-14 sezonunda Avrupa Şampiyonu ünvanı almıştı. Elbette futbol harici takım sporları ve bireysel branşlarda saymakla bitmez kupa ve madalya kazanan kulüplerimiz yok değildir. 10. Karateden boksa, güreşten yüzmeye kadar onlarca amatör branşta sağlanan başarılar sadece basit bir haber olarak geçiştirildiği için çoğu insan ne bunlardan haberdar oluyor, ne de bu sporlara ilgi duyma noktasına geliyor. 11. Sporun sadece kazanma uğruna oynan bir oyun değil, insanlara fiziksel ve ruhsal bütünlük sağlayan bir uğraş olduğunu içselleştirmeliyiz. 12. Bir yaşam tarzı olarak sporu benimsediğimizde ve çevremize de bu duyguyu aşıladığımızda inanın, her şey daha güzel olacak. 13. Çünkü spor, renk, cinsiyet, ırk, din, cinsel eğilim ayrımı yapmaz. Başka insanlarla bir bütün olmanızı sağlar. Spora biraz da bu açıdan bakmamız gerekiyor. 14. Doping, hile, şike gibi konulardan uzak; daha kaliteli bir hayat sürmek için spor şarttır. 15. İlla ki profesyonel ekipmanlar satın alıp, çokça paralar harcayıp kurslara gitmek demek değildir. Basit yöntemler ve elinizdeki imkanlarla da pekala spor yapabilir, yarışmalara katılabilirsiniz. 16. En çok para harcanan spor dalı futbol olmasına rağmen, uluslararası alanda en başarısız olduğumuz branş da yine futboldur. 17. Tek bir yıldız futbolcuya ödenen para ile onlarca genci sporla buluşturup hayatlarını değiştirmek ve topluma katkı sağlamak daha mı değersizdir?
Futbol oyununda amaca göre taktik ikiye ayrılır. Savunma Taktikleri Futbol oyununun başlangıcında her iki takımın da birer puanı vardır. Bu puanı arttırmak müsabaka içerisinde yediği golden bir fazlasını atmak ile sağlanabilir. Bu olgudan hareket ile futbol oyununda savunma yapmak, hücum yapmaktan daha kolaydır. Takımların güç dengeleri bakımından rakibinden daha zayıf olan takımlar öncelikle müsabakanın başında puan hanelerine yazılı olan puanı müsabakanın sonuna kadar korumak ve gol yememek için çeşitli savunma taktiklerine dayalı bir oyun izlerler. Savunma taktiğine bakıldığında, bir futbol takımının bir müsabakaya sahip olduğu puanı korumak anlayışı ile başlaması söz konusudur. Bu tip takımlar, genelde iyi futbol oynamak, oyuna güzel katkıda bulunmak endişesi taşımazlar. Müsabakadaki temel anlayış, rakibe istediği futbolu oynatmamaktır. Ayrıca, sürekli savunma anlayışı ile oynayan takımlarda motivasyon, dikkat ve oyundaki denge faktörleri oyunun bitimine değin korunamaz. Bu nedenle büyük bir olasılıkla savunmada gösterilen çaba boşa çıkabilir. Tüm bunların yanı sıra, savunmayı hiçe sayarak gerekli savunma önlemlerini almamak da, sadece hücum futbolu adına kurgulanmış bir futbol anlayışıdır. Oysa, “Hücum Futbolu” kavramı ve anlayışı, savunmayı önemsememek anlamına gelmemelidir. Bireysel Savunma Taktikleri Top ile ve Topsuz Bireysel savunma taktiğine özgü davranış yeterliliği, grup ve takım taktiğine özgü davranış yeterliliğini sağlayan temel faktördür. Bunlar; a İlk toplara müdahale Savunmada temel ilkelerin en başında hücum oyuncusundan önce topa müdahale etmeyi gerektirir. Çünkü savunma oyuncusunun sırtı kaleye dönük durumdadır. Eğer topa ilk hamleyi yapamazsa ikinci pozisyonda savunma oyuncusunun kaleye dönüp topa göre pozisyon alması gerekmektedir. İşte bu dönüş sırasında rakip hücum oyuncusu avantajlı duruma geçmektedir. Bundan dolayı, savunma oyuncusu bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için, ister yerden olsun, ister havadan gelen top olsun hücum oyuncusundan önce çok iyi bir zamanlama ile topu karşılayıp takım arkadaşına ulaştırması veya topu tehlikeli bölgesinin dışına uzaklaştırması gerekmektedir. bHücum oyuncusunun yönünü kaleye doğru çevirtmemek Savunma oyuncusu iyi bir zamanlama yapmamış, rakip hücum oyuncusu topa sahip olmuşsa, burada savunma oyuncusunun dikkat etmesi gereken şey, hücum oyuncusunun yönünü kaleye doğru çevirtmemek olmalıdır. Çünkü, hücum oyuncusunun yönü kaleye doğru dönerse savunma oyuncusu ikili mücadelede zor durumda kalacak, hücum oyuncusu avantajlı konuma geçecektir. c Hücum oyuncusunu tehlike konisi içine sokmamak Futbol oyununda ceza alanı ve şut atma mesafesi dahilindeki ön tarafın özel bir önemi vardır. Atılan gollerin istatistiği tutulduğunda söz konusu bölgenin son derece önem taşıdığı ortaya çıkar. Onun için savunma oyuncusu, eğer hücum oyuncusu topla buluşmuş kaleye yüzünü dönmüş bir duruma gelmiş ise bu koninin dışına doğru savunmasını yapması gerekmektedir. d Oyalama Geciktirme Savunmanın genelde başarılı olabilmesi, savunma oyuncularının rakip hücum oyuncularından sayısal olarak çoğunlukta bulunmasına bağlıdır. Eğer bir takım, savunmada azınlıkta bir durumda yakalanmışsa, savunma oyuncusunun hücum oyuncusuna hemen müdahalede bulunması bazı sakıncalar yaratabilir. Bu nedenle, savunma oyuncusunun orta sahadan yeterli destek gelinceye kadar hücumu geciktirmeye çalışması yani oyalanması, sayısal olarak savunmanın çoğalmasını ve sağlamlaştırılmasını sağlayacaktır. e Derinlik Savunma oyuncusunun rakip hücumlarında, tek hat, yani, çizgi savunma anlayışından uzaklaşmasıdır. Rakip hücum oyuncusu ile ikili mücadeleye girmiş savunma oyuncusu, pozisyonu takım arkadaşından, oyunun tempo ve ritmine göre en az 3-4 metre mesafede takip etmesi gerekir. Hücum oyuncusu, savunma oyuncusunu geçtiği anda derinlik sağlanmamış ise, rakip oyuncu doğrudan kaleci ile karşı karşıya kalabilir. Verilen derinlik sayesinde ikili mücadeleden çıkan hücum oyuncusuna ikinci bir savunma yapma olanağı doğar. f Denge Oyunda kim daha az hata yapar ya da rakibin yaptığı hatayı kim daha çok değerlendirirse, o takımın müsabakayı kazanma olasılığı artar. Onun içindir ki, özellikle savunmada çok dikkatli ve dengeli olma zorunluluğu vardır. Denge, hücum oyuncularının çoğunlukta olduğu pozisyonlarda hemen ikili mücadeleye girmeme, savunmada sayısal olarak üstünlük sağlandığı zaman topun olduğu yöne doğru tüm hücum oyuncularının kontrol edilmesini sağlayacak biçimde savunma yerleşimine girilmesidir. Genelde goller savunmanın dengesini yitirdiği anlarda atıldığından, savunmada denge oldukça önemlidir. g Kademe Savunma yapan bir oyuncu, oyun sırasında rakip oyuncuyla ikili mücadeleye giren takım arkadaşı ile kesinlikle aynı hat üzerinde durmamalıdır. Aksi halde, savunma yapan takım arkadaşını geçen hücum oyuncusu tarafından kendisini de ekarte edebilir. Bundan dolayı, rakip oyuncunun süratine, çevikliğine ve top tekniğine de bakarak savunma yapan oyuncunun arkasında bir kademe uzaklığı bırakılmalıdır. h Savunmada yer tutma Savunmada genel prensip olarak, savunma oyuncusu rakip ile kale arasında yer almalıdır. Bu yer tutmayı başaramayan savunma oyuncusu rakip hücum oyuncusuna büyük avantaj sağlar. Savunmanın başarılı olabilmesi öncelikle savunma yapan oyuncunun iyi bir yer tutmasına bağlıdır. Temel ilke olarak, savunmada kendi kale sahasına yaklaşıldığında, hücum oyuncusu ile aradaki mesafeler azaltılır hatta bitişik duruma getirilirken, orta saha bölgesine yakın yerlerde mesafeler uzak tutulur. Grup Savunma Taktikleri Yukarıda açıklanan olgular, savunma anlayışı içerisinde, yani top rakipteyken futbolcunun o andaki durumu ile ilgili bireysel işlevlerini içermektedir. Top rakibe geçtiği andan itibaren bir takımın hücum, orta saha ve savunma gruplarında farklı bir savunma anlayışı gündeme gelmektedir. Bu anlayışa grupsal savunma taktikleri adı verilir. Grupsal savunma taktikleri iki ana başlık altında incelenir a Alan savunması Alan savunmasında, her bölgedeki oyunculardan kendi bölgelerini kontrol etmeleri, yani bu bölge içerisinde yer alan hücum oyuncularına karşı koymaları istenir. Bu savunma taktiği, oyuncular arasında iyi bir uyumu gerektirir. Kondisyonel faktörleri zayıf elemanlardan kurulu takımlar için uygulanması zor bir savunma taktiğidir. Teknik ve taktik kapasitesi ile kondisyonel faktörleri çok iyi olan takımlara karşı alan savunması başarılı olamaz. Alan savunması, organize olmuş ekipler için uygulamada çok ekonomiktir. Topun elde edilmesi anında tüm gruplar ortaklaşa bir uyum içerisine girdikleri için, bireysel savunmaya göre hem daha pratiktir hem de daha az efor harcanır. Hücuma çıkma şansı daha çok artar. Alan savunmasının başarılı olması, savunma pozisyonundaki oyuncuların, bölgelerine gelen hücum oyuncularına oranla top kullanma ve pas verme alanlarını saptamasına ve bu alanların doldurmasına bağlıdır. b Adam adama savunma Adam adama savunmada, savunma görevi verilen futbolculara, top rakibe geçtiği andan itibaren rakibi tüm saha içerisinde etkisiz hale getirmeleri istenir. Adam adama savunma organize olmamış rakiplere karşı çok daha rahat uygulanır. Çünkü, bu tip takımlarda adam adama savunmaya karşı hücumda hareketlilik olmadığı ve sadece bireysel yeteneklerle gole gitme düşüncesi olduğu için verilen görevlerde pek aksama olmaz. Fakat, adam adama savunmada özellikle kanat oyuncularının ve santraforların hücum içerisinde hareketlilik göstermeleri, adam adama savunmayı zorlaştırabilir. Hücum Taktikleri Futbol oyununda rakibe üstünlük sağlamak ve müsabakayı kazanmak için gol atmak gereklidir. Bir takımın gol atabilmesi için de sürekli olarak hücum denemelerine girmek ve rakip savunmanın yapacağı hataları kollamak gereklidir. Organize olmamış rakiplere karşı etkili hücum oyuncuları bireysel yeteneklerini kullanarak çok rahat gol üretmelerine karşın organize olmuş savunmalara karşı bu yeteneklerini rahatça kullanamazlar. Bu tip takımlara karşı, genel grupsal hücum taktiklerinin değişik şekillerde denenerek rakibin hataya zorlanması, golü yaratan başlıca etkendir. Hücum taktikleri iki şekilde incelenir. Bireysel Hücum Taktikleri Top ile ve topsuz a Süratli top sürme ve aldatma Rakip savunmanın dengesini bozmak ve henüz yerini almamış savunmalara karşı süratli top sürme ve aldatmalarla gol pozisyonları üretilebilir. Yalnız dengeli bir savunmada süratli top sürme ve aldatma kademe ve derinliğe çok rahat takılabilir. b Boş alan yaratmak Savunmanın dengesini bozmak için futbolcunun topsuz olarak ters yöne doğru koşu başlatarak hareketlenmesi, savunmanın koşu yönüne doğru önlem almasını sağlar. Hareketlenen futbolcunun boşalttığı alana atılan uzun toplarla gol bölgesine rahatça girilmesi kolaylaşır. Savunma, hareketlenen oyuncuya önlem almaz ise, kaleye doğru hareketlenen oyuncunun önüne atılacak derin pas ile oyuncu gol pozisyonuna girebilir. c Orta yapma alanına kanatlara girme ve isabetli gol ortaları yapma Özellikle kalabalık savunmaların dengesini bozabilmek ve kademeyi ortadan kaldırabilmek için orta yapma alanına girilmesi gerekir. Kanatlarda görev yapan ya da buralara sürpriz olarak giren oyuncuların bireysel olarak bu alanlara girip isabetli gol ortaları yapmaları organize olmuş savunmalar için oldukça etkilidir. d Şut alanına girme ve isabetli şut atma Hücum oyuncularının rakibin savunma bölgesi içerisine sızmaları ve kaleyi cepheden gören bölgelerde top ile buluşarak isabetli şut atmaları, hücum oyuncularından istenen bireysel taktiklerin başında gelir. Bir futbolcunun isabetli vuruşlarla gol yapması, o futbolcunun teknik kapasitesi ile de yakından ilgilidir. e Top saklama-yardımlaşma Hücum oyuncusu savunma bloğundan içeriye doğru atılan bir topu yakaladığında rakip savunma sayısal olarak fazla ise, orta sahadan gerekli yardım gelene kadar topu kendi kontrolü altında tutabilmesi, rakibe topu kaptırmaması şekliyle yorumlanabilir. Sayısal olarak yeterli yardım geldiğinde yeniden hücum başlatılır. Bu durumlarda hücum oyuncularının topu saklamaları için yüksek bir top tekniğine sahip olmaları gerekir. f Duvar pası Hücum oyuncuları markaj altında kaldıkları durumlarda, orta sahadan gelen sürpriz hücum elemanlarına, hücum bölgesinde duvar pası ver-al ile gol yapma olanağı tanımalarıdır. Ver-kaç pozisyonlarında hücum elemanları, top ile gelen arkadaşlarına kendisini çok iyi gösterip topla buluşur buluşmaz vereceği pas ile onu gol pozisyonuna sokmalıdır. g Yaratıcılık Futbolcunun kendisine özgü olarak zor durumlarda ya da gol bölgelerinde rakibini oyundan düşürme ya da son vuruş tekniği olarak becerilerini ortaya koymasıdır. Grup Hücum Taktikleri Bir futbol takımının hücum taktiğinin ön koşulu,bireysel hücum taktiğinin bileşenleri olarak ortaya çıkan grupsal hücum taktiklerini aşağıdaki gibi sıralamak olasıdır. a Oyunda yön değiştirme Bir müsabaka süresi içinde topun daha sık olarak geldiği veya rakibin kuvvetli olduğu bölgelerde savunma çok daha dikkatlidir. Buradan yapılan ataklar sonuçsuz kalırsa, bu bölgeye top gelir gelmez ters kanada doğru uzun pas ile oyunda yön değiştirilerek karşı tarafta savunma azınlıktayken gol yapma şansı artar. b Hücumda genişlik Savunma, genel olarak hücumu dar alana sokarak topu rahatça kazanmak ister. Eğer hücum bu şekilde davranış içerisine girip hücumda, belirli bir bölgeyi kullanıp buradan gol atma düşüncesi içerisine girerse, kademeli, dengeli ve derinliği olan bir savunma ile karşı karşıya kalır ve başarısız olma olasılığı artar. Hücumun tüm sahayı, gol bölgelerindeki geniş alanları kullanması anlamına gelen hücumda genişlik, savunmanın hata yapmasına neden olur. c Kanat oyunları Futbol oyununda en çok kullanılan grup hücum taktikleri kanat oyunlarıdır. Özellikle süratli top sürme, çalım atabilme tekniğine sahip ve isabetli ortalar yapabilen kanat oyuncularından kurulu takımlar tarafından başarı ile uygulanır. Kanat oyuncuları arasında, kanatlarda örme ve bindirme sonucu sürpriz futbolcular hücuma sokularak, özellikle hücumda hem sayısal çoğunluk hem de hareketlilik sağlanarak savunma dengesi bozulur. d Kombinasyonlar Kombinasyonlar, grup taktiklerinin maça yansıması açısından önemlidir. Bu konuda başarılı olabilmek, topa sahip olan oyuncuya doğru takım arkadaşlarının çoğalması ile mümkündür. Topa sahip oyuncuya gerekli yardım yapılamaz ise, rakip pres sayesinde topa sahip olan futbolcuyu dar alana sokarak rahatlıkla topu kazanabilir. Ayağında top olan futbolcuyu rahatlatmak için, takım arkadaşlarının boşa çıkarak verilecek pasa hazır olmaları, top ayağında olan futbolcuya pas verme olanağı sağlar. Bu temel kombinasyon ile, rakip takımın savunma anlayışında dengesizlikler ve açıklar bulunabilir. Futbol oyununda kombinasyonlar aşağıdaki varyasyonlarla uygulanabilir. Top Değiştirme Top ayağında olan futbolcuya rakipleri tarafından bir baskı geldiğinde, topsuz olan arkadaşının ona doğru bir koşu başlatarak topu arkadaşından alıp hareketine devam etmesi ile rakip defansın savunma anlayışının yanılgıya uğratılmasıdır. Duvar Pasları Topa sahip oyuncunun, savunmanın markajından kurtularak boşa kaçan takım arkadaşına topu verip süratli bir koşudan sonra topu almasına duvar pası ver-kaç denir. Özellikle, derinliği olmayan savunmalarda duvar pası doğrudan gole gitmek için son derece geçerlidir. Duvar pasında alınan ve verilen pasın isabeti, sertliği, zamanlaması son derece önemlidir. Bu çalışmalar antrenmanlarda sürekli olarak pekiştirilmeli ve çok kısa sürelerde ekonomik olarak yaptırılarak müsabaka şartlarına uyum sağlatılmalıdır. Bindirme Özellikle kanat bölgesinde daha sıkça uygulanan dar alanlarda kısa mesafelerde top ayağında olan futbolcunun pasını verdikten sonra pas attığı arkadaşının arkasından geçerek, boş alan yaratması ve başlatılan koşuya birinci pası alan futbolcunun, pası verip koşan futbolcuyu topla buluşturmasına denir. Bir Takımın Savunma Anlayışı ve Müsabakadaki Savunma Düzeni Yukarıda belirtilen bireysel savunma taktikleri ve grupsal savunma taktikleri hiçbir zaman bağımsız olarak bir anlam taşımazlar. Günümüz futbolunda savunma, top rakibin ayağına geçince başlayacağı için, müsabaka içerisinde en uçta oynayan forvetten en geride oynayan kaleciye kadar belirli görev ve sorumlulukları yerine getirmeleri istenir. Takımı oluşturan futbolculara gerek kondisyonel, gerekse de teknik ve taktik özelliklerine göre belirli görevler verilir. Bu görevler içerisinde tüm oyunculardan hücum oyuncuları da dahil bireysel savunma taktiklerinin yanı sıra, alan savunması ve adam adama savunma görevlerini kusursuzca yapmaları istenir. Bir futbol takımının, ne zaman alan savunması ne zaman adam adama savunma yapacağı, rakip hücuma ve müsabakadan müsabakaya göre değişiklik arz eder. Bu nedenledir ki, ister hücum oyuncusu olsun ister orta saha ve savunma oyuncusu olsun, takımı oluşturan bütün futbolcular bireysel savunma taktiklerinin yanı sıra, alan savunması ve adam adama savunmayı çok iyi bilmek zorundadır. Hücum oyuncularının savunma yapmaları ya da savunmada yardımcı görevler üstlenmeleri takım savunması ve de müsabaka savunma taktiği açısından önemli avantajlar sağlar. Savunma İle İlgili Taktik Uygulamaların Amaçları, Önşartları, Avantaj ve Dezavantajları Futbol oyununda genel savunma anlayışı ile taktik uygulamalar iki şekilde incelenebilir; a Forechecking ve presle yapılan savunma Forechecking, topu kaptırdıktan sonra, rakip sahada hemen topun kazanılmasına denir. Hücumda iken topun kaptırılması sonucu özellikle hücum oyuncuları tarafından top ayağında olan savunma oyuncularına yapılan presi içerir. Topun hücumda kaptırılmasından sonra bütün futbolcuların çok iyi bir uyum içerisinde agresif bir tempoda birbirlerinin boşluklarını doldurarak savunmayı başlatmaları gerekir. *Avantajları Top süratli bir şekilde tekrar kazanılır. Savunma, hücum oyuncuları ile başlatıldığından ve rakip sahada yapıldığından koşu mesafeleri azalır. Özellikle zamana oynayan takımların zaman çalması engellenir. Teknik kapasitesi düşük takımlara karşı uygulandığında olumlu sonuçlar yaratma olanağı artar. *Dezavantajları Özellikle teknik kapasitesi yüksek ve süratli hücum oyuncularından kurulu ekiplere karşı uygulandığında, savunma hücumdan başlatıldığı için bloklar arası mesafeler daralır. Rakip tarafından ileriye doğru atılan derin ve sızma paslar ile kontratak olanağı verilebilir. Hücum oyuncuları sürekli olarak rakip baskısı altındadır, forechecking ve prese dayalı savunmada fazlaca efor sarfederler. b Geriye sarkma Bu tip savunma anlayışında top rakibe geçtiği anda ilk iş olarak kaleyi korumak için, kale önüne doğru geriye çekilme uygulanır. Topla gelen hücuma karşı doğrudan savunma yerine, oyalama yapılarak, savunmada birikme sağlanmaya çalışılır. Forechecking olayının aksine, geriye sarkmada tam anlamı ile defansif düşünce egemendir. Kontratak düşüncesi savunma blokundan başlar. *Avantajları Rakibin kontratakları rahatlıkla önlenir. Rakibin savunma bloğunda geniş alan bulma şansı zayıflar. Rakip hücumda dar alana sokulur. Alan markajı ile birlikte uygulandığında, dengeli bir savunma yaratılır. Bu tip savunma anlayışında rakip tüm hatları ile geldiğinden, hücumda boş alan bulma şansı oldukça artar. *Dezavantajları Geriye sarkma ile yapılan savunmada orta saha genelde rakibe bırakılır. Savunmada iyi birikilmesine karşın, anlık bir konsantrasyon bozukluğu hata yapılmasına neden olabilir. Orta saha genelde rakibe bırakıldığı için oyundaki tempo ve ritmi rakip belirler. Hücum ile İlgili Taktik Uygulamaların Amaçları,Önşartları, Avantajları ve Dezavantajları Futbolda hücum ile ilgili taktik uygulamalar iki şekilde incelenebilir. a Kontratak Rakibin hücuma dengesiz bir şekilde çıktığı durumlarda rakibin boşalttığı alanlara, topun kazanılmasından hemen sonra atılan derin, dik, diagonal paslarla ya da orta sahayı çok süratli bir şekilde geçerek gerçekleşir. Kontrataktaki temel düşünce, defansif durumdan ani hücuma geçiştir. Kaleci de dahil olmak üzere, dengeli ve emniyetli bir savunmaya ihtiyaç vardır. Kazanılan topları, hücum bölgesindeki oyuncularla buluşturmak için, çok iyi bir teknik kapasiteye sahip olmak gerekir. Bunun yanında, orta saha ve hücum bölgesindeki oyuncuların süratli ve çalışkan olmaları istenir. *Avantajları Kontratak ile hücum anlayışında, ileri uç oyuncuları için geniş alanlar vardır. Rakip savunmanın, bu hücum anlayışından dolayı dengesi bozulmuş ve geniş alanlar hücuma bırakıldığı için hata yapma riski artmıştır. *Dezavantajları İleri uç elemanları kontrataklarda yalnız kalırlar. Bloklar arasında bağlantı az olur. İleriye doğru atılan kalitesiz paslar rakip savunma tarafından rahatlıkla karşılanır. Kontratağa çıkışlarda olumlu pas yüzdeleri oldukça düşüktür. b Merkezi hücum Özellikle iç sahada ve seyircinin de psikolojik baskısı altında oynamak durumunda kalınan oyun şeklidir. Bu hücum şeklinde, topla oynama yüzdesi daha fazladır. Orta saha kısa ve garanti paslarla geçilir. Bunun için özellikle teknik kapasitesi yüksek oyunculara ihtiyaç duyulur. Bloklar arasındaki bağlantı iyidir. Savunma oyuncularının süratli ve güven verici olması gerekir. *Avantajları Bu tarz oynayan takımlarda, garanti paslar nedeni ile topa sahip olma yüzdesi daha fazladır. Bu da, bir takımın kendine olan güvenini arttırır. Zaman zaman forechecking daha rahat uygulanır. *Dezavantajları Merkezi hücum nedeni ile zaman kaybı olacağından ileri uç oyuncularının oyun alanı daralır. Rakibin başlattığı kontratağa karşı önlem zor alınır. İsabetli şekilde rakip kaleye gitme şansı azalır. Taktik İçin Gereken Ön Koşullar Takımı için bir taktik düşünen antrenörün, öncelikle kendi oyuncularının teknik kapasitesi, kondisyon düzeyi, psikolojik yapısı ve algılama yetilerini çok iyi irdelemesi gerekir. Bu işlem yapılmadan verilmek istenen taktik, amaçlanan sonuçlara ulaşmayabilir. Antrenörün, futbolcularını çok iyi tanıyıp onların bireysel ve grupsal olarak yeteneklerini belirledikten sonra onlar için en uygun ve verimli oyun sistemini planlayarak, buna göre oyuncu yerleşimini yapması gerekir. Oyuncu montajı yapılırken, her oyuncuya olanak sağlanarak, müsabaka şartlarında sisteme uygunlukları iyice test edilmelidir. Bunun tersi bir yaklaşım ise, belirli bir oyun sistemini önceden planlayıp, futbolcu özelliklerini tanımadan belirlenmiş olan sisteme oyuncu yerleşiminin sağlanmasıdır. Tevfik Ata Tekin-İsmail Topkaya
futbol siddettir futbol adam bicaklamaktir