🏙️ Aile Hayatı Ile Ilgili Kıssalar
Aileve kariye hakkında açıklamalarda bulunan Galatasaraylı futbolcu Yunus Akgün (21), "Biz petekleri olmayan buz gibi evde oturuyorduk. İlk paramla aileme ev aldım" diye konuştu. Geçtiğimiz sezon Adana Demirspor’da kiralık olarak geçiren ve yeni sezona Galatasaray'da devam edecek olarak 21 yaşındaki genç futbolcu Yunus Akgün
Sorularınıziçin de lütfen ilgili soru bölümlerini kullanın. Konular 1.9K Mesajlar 15.2K. Alt forumlar: Haftanın Konusu; Konular Talak / Aile Hayatı; Mahrem Konular; Tesettur / Giyim - Kuşam; Güncel Meseleler; yeri ve önemi ile ilgili eğitici yazıları bu bölümde paylaşabilirsiniz. Konular 108 Mesajlar 397. Konular 108
Aile seçim için tartışmaya başladı. Bayan çok zengin olmadıkları için serveti davet etmek istedi. Ancak, babaları bunu reddetti ve başarıyı davet etmek istedi ve onunla dünyaya çok başarılı olduğunu kanıtlamak istiyordu. Çocuklar ve yaşlı kadının düşünceleri farklıydı. Sevgiyi davet etmek istediler, böylece aile sonsuza dek mutlu kalacaktı.
Anasayfa» Etiket: peygamberimizin aile hayatı ile ilgili kıssalar Etiket: peygamberimizin aile hayatı ile ilgili kıssalar Peygamberimizin Bir Ay Hanımlarından Uzak Kalması
Sayfa- Ebat 1.248 sayfa, 17x24 cm. Yayın Yılı 2015. Merve Yayınevi Kürsüden Vaazlar kitabını incelemektesiniz. 2 cilt Dr. Faruk Özdemir Kürsüden Vaazlar kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz. Yaratan Rabbinin adıyla oku . O
8Sınıf 5.Ünite Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri Testimiz. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) vaktini, şartlarını vs. açıkladığı, hem beden hem mal ile yapılan ibadet hangisidir? Kur'an-ı Kerim'de yer alan, insanlar arasındaki hukuki, idari, mali, iktisadi ve beşeri ilişkilerini düzenleyen hükümlere ne ad verilir?
MevlanaCelaleddin-i Rumi’nin Hayatı. Mevlana çocukluğunun ilk yıllarını Belh şehrinde geçirdi. Babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden biriydi. Sultanla arasında geçen inanç ve fikir ayrılıkları yüzünden Belh şehrinde birçok akrabası bulunmasına rağmen buradan göç etmek zorunda kaldı (1212). Ailesiyle birlikte
12Nis 2013. #1. Ana Baba Hakkı İle İlgili Kıssalar. Birgün Hasan-ı Basri hazretleri, Kabe'yi ziyaret ve tavaf ederken bir zat gördü ki, arkasında bir zenbil ile
Sondakika Kıssa haberleri ve güncel Kıssa haberleri burada. kıssa son dakika haberleri ve en son kıssa gelişmeleri. 29.06.2022 29 Haz 12:12 Afgan ailenin evinde yangın; 3'ü çocuk 5 kişi TBMM Genel Kurulu’nda; Erzincan İliç’teki altın madeninde yaşanan siyanür sızıntısı ile ilgili “Elin Kanadalısı geliyor
Oku Aile ve Çocuk. “Anne Sıkıldım!”. Diyen Ama Oyun Kuramayan Çocuklar. 31 Ocak 2022. 21. yüzyıl çocuklarında bulunması gereken becerilerle ilgili ufak bir araştırma yapıp bu konuda söz sahibi olan insanları dinlediğimizde; iletişim ve Oku. Aile ve Çocuk.
Aynızamanda muhtemel bir aile faciasının da önüne geçmiştir. 2. KISSA İLE EĞİTİM METODU. 3. Kıssalar konusunda altını çizmek istediğimiz bir nokta vardır. Hz. Peygamber'in önceki dönemlerle ilgili anlattığı kıssalar, geçmişte yaşanmış olaylara dayanır. Bunlar hurafe ve efsanelerden uzaktır.
İmranailesi hakkında Kur’an’da fazla bir bilgi verilmiyor demiştik. Al-i İmran suresinde bulunan, bu konudaki birkaç ayet ise, işin ehli tarafından sayfalarca yazmaya, hatta üzerinde bir kitap bile yazmaya elverişli niteliktedir. Konuyla ilgili ayetler Al-i İmran suresinde şu şekilde geçmektedir: “İmran’ın karısı
7OLr8. Hz. İbrahim İle İlgili Kıssalar Hz İbrahim misafirleri çok severdi. Evine misafir çağırmaktan,onlara ikramda bulunmaktan lezzet alırdı Yolculara karşı da iyi davranırdı. Onları evine davet eder, yiyecek-içecek verir, yatacak yer gösterirdi. Her sabah. Evinin yanındaki yolun kenarında durur ve yoldan geçecek yolcuları görür görmez de, ikramda bulunmak için evine davet insanları memnun ve rahat ettirmek onu mutlu ederdi. Bir günü sofrasında bir misafir olmadan geçtiğinde rahatsız olur, evinde bir yolcu ağırlamamışsa yemeğe kendisi de ara, yoldan üç gün boyunca hiçbir yolcu geçmedi. Bu durum haliyle Hz. İbrahim”i üzdü. Ama bıkmadan usanmadan yola çıkıp ümitle beklemeye devam etti. Ufuğa gözlerini kısarak bakıyor, bir yolcunun gelmesini istiyordu. Üç gün geçmiş ama hiçbir yolcu sabah, deve üzerinde yaşlı bir adam göründü yolda. Hz. İbrahim çok sevindi hemen yaşlı adamı yemeğe evine davet etti. Adam bu daveti kabul etti. Evde yemeğe oturduklarında Hz. İbrahim yemeğe başlamadan önce “Bismillah” dedi, ama yaşlı adam hiçbir şey demeden yemeye başladı. Hz. İbrahim sordu“Neden besmeleyle başlamadın? Bize bu yiyecekleri hediye eden rabbimiz hem Rahman, hem de Rahim değil mi? Sunduğu bu rızkı yemeye başlamadan önce Onun ismini anmak doğru olmaz mı? Yaşlı adamın cevabı “Benim dinimde böyle bir adet yok” şeklinde oldu. “Hangi dindensin sen?” “Mecusiyim.” Adam ateşe tapılan bir dine İbrahim buna çok kızdı ve adamı evinden adam oradan uzaklaşırken. Hz. Cebrail, Hz. İbrahim”e geldi. Bir mesaj getirmişti. Ona, Allah”ın kendisine inanmayan bu adamı 70 senedir rızıklandırdığını, ama onun, yani Hz. İbrahim”in bir öğün yemek bile tahammül edemediğini bildirdi. Hz. İbrahim hatasını anlamıştı. Hemen ihtiyarın arkasından koştu, yetişti ve evine yemeğe devam etmek üzere dönmeye ikna etti. Başa dön tuşu
Diana DivechaPandemide üç ayı geride bırakırken, benden 3200 km uzaktaki 28 yaşında büyük kızımı ve eşini görmeyi çok istiyordum. Kızım yiyecek dağıtmak ve ortalığı temizlemek üzere, hem kendisini hem de eşini sokağa sürükleyen halk protestolarının hemen akabinde geçirdiği akut bir sağlık problemiyle dağılmıştı. Yaşananlarla başa çıkıyorlardı fakat üst üste yaşadıkları zorluklar içimdeki anneye onlarla iletişim kurma ve destek verme ihtiyacı hissettiriyordu. Bundan dolayı eşim, diğer kızım ve onun eşi olmak üzere altı yetişkin ve iki köpekle, tam da Minneapolis’in buhar tüten sıcağında kızımın evinde yeni bir sürü bir tutam teredüt de içerime sızdı. Altımız daha önce hiç aynı çatının altında yaşamamıştık. Her şeyi elime yüzüme bulaştırabilir miydim? Bir dostumun dediği gibi, “dilim çarpar/sürçer” de ağzımdan yanlışlıkla yaralayıcı bir şey çıkar mıydı? Daha önce yorgun ve dikkatsiz olduğum bir vakitte damadımı düşüncesizce aşağılamıştım. Kendisi haklı olarak incinmişti ve eskisi gibi olabilmek, aramızda uzun mektuplaşmalar ve telefon konuşmalarına mal ve ben, anne babamızın evliliğinin inatçı kopukluğu içerisinde yetişmiştik. Onların hayat boyu süren çatışmaları, etraflarındaki herkesin içine kavga, gürültü ve ayrılık ekti. Eşim ve çocuklarımızla farklı bir aile iklimi yaratmak için çok çalıştım. Eskiden kalan hayaletlerim bana musallat oluyordu, yine de güzel şeyleri mahvetmek istemiyordum. Yine de araştırmalar, ilişkilerimizin daima ahenk içerisinde olması beklentisinin ne gerçekçi ne mümkün olduğunu ve hatta sağlıklı da olmadığını gösteriyor. Gelişimsel bilimden ve aileler üzerine yapılan araştırmalardan bildiğimiz her şey bize çatlakların olacağını ve daha ziyade mühim olanın onlara nasıl cevap verdiğiniz olduğunu telkin ediyor. Her zamankinden daha fazla ailelerin birlikte vakit geçirdiği bugün, gerilim ve duyguların incinmesi için çok sayıda olanaklar mevcut. Fakat bu anlar aynı zamanda yeniden bağ kurmak için de bol bol davet imkanı kopması hayatın bir gerçeğiAraştırmacı Ed Tronick,çalışma arkadaşı Andrew Gianino ile birlikte küçük çocukların ve bakım verenlerinin birbirlerine ne sıklıkla uyum sağladıklarını hesapladı. Uyum sağlamaktan kastedilen, tarafların olumlu duygular paylaştığı etkileşimlerin ileri- geri hareket ritminin süremi. Bunun şaşırtıcı derecede az olduğunu keşfettiler. Sağlıklı ve güvenli bağlanmanın olduğu ilişkilerde bile bakım verenler ve çocuklar zamanın %30’luk bir bölümünde senkronizeydiler. Kalan %70’inde ise birbiriyle uyumsuz, senkronizasyondan uzak yahut birlikte geriye dönerek onarım yapmakla meşguldüler. Sevindirici olan şu ki, bebekler dahi bakışları, gülüşleri, mimikleri, eylemleri, ayak direyişleri ve çağrılarıyla onarıma yönelik rol alıyor. Bu uyumsuzluklar ve onarımlar oldukça önemli diye açıklıyor Tronick Bunlar çocuğun self-regülasyon kendini düzenleyebilme, başa çıkma ve psikolojik dirençlilik yetilerini geliştirmesi açısından son derece önemli. Ufak ve idare edilebilir dozlardaki bu uyumsuzluklar üzerinden bebekler ve daha büyük çocuklar dünyanın tam olarak kendilerinin izini takip etmediğini öğreniyor. İstenmeyen duyguların yarattığı ufak dozda strese küçük maruziyetler, onlara dalgalı sularda bile gemilerini su üstünde tutabilmeleri için yönetilebilir bir deneyim imkânı sunuyor. İstenmeyen duyguların ufak ölçekli baskısına yol açan bu küçük maruz kalışları, onarıma yahut yeniden birleşmeye eşlik edecek olan ve sular dalgalı olduğunda bile gemilerini yüzeyde tutmaya yarayacak idare tecrübesini sağlayan güzel duygular takip eder. Bir başka deyişle, eğer bir bakım veren çocuğun tekmil ihtiyaçlarını karşılıyorsa, aslında bu durum çocuğun gelişiminde ayağına dolanacaktır. UCLA’de görevli nöropsikiyatrist ve kişilerarası nörobiyoloji alanında çeşitli kitapların yazarı olan Dan Siegel “İlişkideki kopuklukları onarmak ebeveynlikteki en önemli şeydir” diyor. Hayatın, uyumsuzluklardan, iletişimsizliklerden ve bunların hızlıca onarıldığı, daha sonra yeniden düzensizleşen, stres yaratan ve beraberinde tekrar onarıldığı dizilerden ibaret olduğunu söylüyor Tronick. Bu durum günde binlerce kez ve bir yılda belki de milyon kez başka araştırma, çocukların arkadaşı olmayan kişilere nisbetle kendi arkadaşlarıyla daha çok çatışma ve onarım yaşadığını söylüyor. Kardeş kavgası efsanevidir ve yetişkinlerin çatışmaları ise ebeveyn olduklarında tırmanır. Eğer kişilerarası çatışma kaçınılmazsa- ve hatta gerekliyse- o zaman önemli ilişkilerimizi sürdürebilmenin tek yolu onları yeniden senkronize etmek konusunda daha iyiye gitmek ve ilişkilerde kopukluk yaşandığında onları onarma girişiminde bulunmaktır. Nörobilim ve mutluluk ile ilgili çeşitli kitapların yazarı psikolog Rick Hanson, “İlişkiler, onarım alanının boyutuna göre küçülerek şekil alır” diyor. “Fakat onarım için bir girişim, insanların birbirine vadedebileceği en hoş, en nahif ve mühim iletişim biçimlerinden biridir.” diye ekleyerek. Bu, “Sen bağ kurmaya layıksın” dokusunu güçlendirmekBir çocukla konuşurken, sizin söylediklerinizi onun nasıl algılayabileceği hakkında düşünün. Kelimelerin ve sessizliğin ağırlığı olduğunu hatırlayın. Çocukları “duygusal Geiger sayacı” olarak düşünebiliriz. Sizin kelimelerinizi anlama sürecinden geçirmek yerine sizin duygularınızı okurlar. Eğer onlarla tamamen alakasız duygular ya da travmalarla meşgulseniz, kendi duygularınızın sorumluluğunu almaya ve onlarla konuşmadan önce kendinizi sakinleştirmeye dikkat edin. İlişki kurma ve anlama bağlamında kendinize çatlakların, anlaşmazlıkların beklenmesi gereken ve onarılabilir şeyler olduğuna dair bir aile kültürü geliştirebilirsiniz.• Onarmaya dair en küçük çağrıları bile kollayın. Bazen zihnimiz öyle yoğun olur ki bir çocuğun bizimle yeniden ilişki kurmak için attığı bir bakışı, yaptığı bir mimiği ya da ifadeyi kaçırabiliriz. • “İlişkide bunu onarmaya ihtiyacım var” ya da “Bunu düzeltebilir miyiz?” gibi talepleri normalleştirin. İlişkimiz zarar gördüğünde diğerlerinin bunu anlamasına izin vermemiz gerekir.• Aynı şekilde, birinin damarına bastığınızı düşünüyorsanız, bunu kontrol etmek için geri dönün. Atılan yanlış bir adımı erkenden fark etmek yardımcı birinin davranışından rahatsız olduğunuzda, değişim için ileteceğiniz talebi pozitif bir dille yeniden tesis edin; örneğin, birine ondan ne yapmasını istemediğinizi söylemek yerine ne yapmasını istediğinizi söyleyin. “Şöyle bir ricam var...” ya da “… yapmak ister misin?” gibi bir dil kullanmak, buradaki değiş tokuşu daha nötr bir hale getirir ve karşı tarafın savunmaya geçmesindense onun işbirlikçi bir tutum takınmasına yardımcı insanlarla da sağlıklı onarma girişimlerini modelleyebilirsiniz, böylece onlar bunu normalleştirir ve çocuklar da bunların gerçek hayatta işe yaradığını görebilir. Çocukların, yetişkinlerin çatışmaları yapıcı bir şekilde çözdüklerini görmesi onlara fayda bir onarım için gerekli dört adımİlişkide onarımların sonsuz sayıda çeşidi vardır. Bunlar çocuğun yaşına, mizacına ve çatışmanın ciddiyetine göre çeşitlilik gösterebilir. Küçük çocuklar fiziksel temasın yanı sıra sevgi ve güvenlik duygusunun yeniden kurulmasına ihtiyaç duyarlar. Ergenlik çağındaki gençler ise daha karışık konuşmalara ihtiyaç duyabilir. Çocuklar tarzları itibariyle birbirinden ayrılabilirler. Nevi şahsına münhasır çocuklar kendi tarzınca değişiktir, bazıları diğerlerinden daha fazla kelimelere ihtiyaç duyabilir ya da bir çocuk için çok incitici olan bir şey bir başka çocuk için önemsiz olabilir. Buna ek olarak, sizin tarzınız da çocuğunkiyle uyumlu olmayabilir ki bu da sizin daha fazla esneklik göstermenizi ufak kusurlar yalnızca göz atmayı gerektirir, ancak daha derin yaralar daha fazla dikkat ister. Özrün yarattığı yarayla orantılı olmasına dikkat edin. Burada önemli olan birinin nasıl yaralanmış olması gerektiğine dair sizin yargınız değil, çocuğun nasıl yaralanmış hissettiğine dair gerçekteki tecrübedir. Bir kerelik özür yeterli olabilir fakat bazı onarmaların aradaki dokuyu yeniden düzeltebilmek için sık sık gösterilmesi gerektiğini kabullenmek gerekir. Yapılan değişikliklerin işe yarayıp yaramadığını görmek için sonrasında kontrol etmek sıklıkla yararlı olur. Her onarma kendine hastır fakat hakiki onarmalar genellikle aynı basamaklardan oluşur. 1. Suçunuzu kabul edin. Öncelikle sebep olduğunuz üzüntüyü anlamaya çalışın. Yaptığınız şeyi istemeden yapmış olmanızın ya da sebeplerinizin ne olduğunun önemi yoktur. Burası savunma sisteminizi kapatma ve diğer kişinin acısını veya öfkesini anlama ve adlandırma zamanıdır. Bazen anladığınızı kontrol etmeniz gerekebilir. Şu şekilde başlayın “Seni incittim mi? Bunun nasıl olduğunu anlamama yardımcı ol.” Bu biraz mahcup edici olabilir ve karşımızdaki kişinin bakış açısını anlamak için onu açık yüreklilikle dinlememizi gerektirir. Çocuğu hassas, yaramaz ya da başına geleni hak etmekle suçlamak gibi herhangi bir ikazda bulunarak özrü baltalamayın. Yarayı örtbas etmek, önemsememek ya da küçümsemek gibi herhangi bir girişim, hakiki bir onarma olmayacaktır. Çocukların gerçekliğe dair keskin bir algısı vardır. Sahte davranmak ya da onlara galebe çalmak işe yaramayacaktır. Ruhani bir öğretmenim bana şu sözü hatırlatmıştı “Dikeni çıkaran, yarayı kabul etmektir.” Bu bizi insanlığımızla yeniden bağlayan bir “Özür dilerim” yeterlidir. Üzerine başka bir şey eklemeyin. Terapist ve yazar Harriet Lerner’a göre yetişkinlerin sıklıkla yaptığı hatalardan bir tanesi de terbiye unsuru eklemektir “Bunun bir daha olmasına izin verme,” ya da “Bir dahakine bunun bedelini ödeyeceksin.” Lernera “Çocukları özrü kendileri için kullanmaktan alıkoyan bu” diyor. Özür dilemek yetişkinler için aldatıcı olabilir. Bize kendimizi yerin dibine girmişiz gibi hissettirebileceği gibi gücümüzü kaybetmekten de korkabiliriz. Yetişkinler olarak daima haklı olduğumuza göre bir çocuktan özür dilememeliyiz değil mi? Tabii ki hayır. Fakat geri dönüşü çetin bir ilişkide çocuğumuzla sıkışmamız kolaydır. Rick Hanson’a göre, başta kadınlar olmak üzere bazı yetişkinler, özürlerini ifade etme çabalarında çok yüzeysel, heyecanlı, aşırı saygılı ve hatta fazla aceleci olabilirler. Bu, özrü, incinmiş kişiden daha ziyade kendinize odaklanmış bir durum kılabilir. Ya da yalnızca kişinin sınırları üzerinde çalışması gerekliliğine dair ihtiyacının bir göstergesi olabilir. Fakat özür ifade edilirken yapılması gereken en önemli şey, ortaya çıkan yarayı fark ettiğini belirtmek ve onarma yapmaktır. Bunu için farklı yollar kullanılabilir. Ailemiz bazen sınırların aşıldığını şakacı bir dille kabul ederken muzip davranmayı tercih eder “Haklısın, ben haksızdım, haklısın, ben haksızdım, haklısın, ben haksızdım.” Bazen özürler sözel olarak dile getirilmez. Babam çocukluğumda kaçırdığı tüm doğum günlerimi yetişkin olarak kutladığım bir doğum günümde benim için binlerce kilometre uzaktan gelip bana sürpriz yaparak durumu telafi etmişti. Kelimeler onun güçlü yanı değildi, fakat planlaması, çabası ve yanımda bulunması onarımın ta kendisiydi. Özürler her türlü form ve niteliğe sahip Kısa ve öz bir açıklama sunmayı düşünün. Eğer karşınızdaki insanın dinlemeye açık olduğunu düşünüyorsanız, kendi bakış açınıza dair kısa bir açıklamada bulunabilirsiniz fakat bunun kaygan bir yokuş olduğuna -söylediklerinizin yanlış anlaşılabileceğine- dair dikkatli olun. Ne kadarın yeterli olacağını sezebilirsiniz. Özrün temel odağı incinen kişinin deneyimidir. Eğer bir açıklama yardımcı olacaksa, âlâ, fakat özrün maksadından uzaklaşılmamalıdır. Burası kendi sıkıntılarınızdan bahsetmenin zamanı değil, o başka zamana bırakılması gereken bir konuşmasıdır. 4. Durumu düzeltmek ve bunun yeniden olmasını engellemek için sahip olduğunuz niyeti içtenlikle ifade edin. Özellikle bir çocuğa aynı hatanın ileride tekrarlanmasının nasıl engelleneceğini anlatırken somut ve yargılanabilir olun. “Bunun için ben de gerçekten çok çabalayacağım” ve “Bunun nasıl hissettirdiğine yeniden bakalım” gibi cümleler bir başlangıç olabilir. Kendinizi de affetmeyi hatırlayın. Bu hassas bir süreç. Hepimiz yapım aşamasındayız diyebiliriz. Yetişkinler de gelişmeye devam eder. Kendimden biliyorum bunu. Ziyaretimizden önce ben ve kızım bir telefon görüşmesi yaptık. Birbirimizle bolca zaman geçirmek için yakaladığımız bu nadir fırsatla ilgili heyecanımızı paylaştık. Daha sonra temkinli bir şekilde endişelerimizi dile getirdik. “Birbirimizi sinirlendirmemizden korkuyorum” dedim. “Tüm gün temizlik yapmaktan ve yemek pişirmekten korkuyorum” diye da bana “Tüm bu zaman boyunca yemek pişirip temizlik yapacak olmaktan korkuyorum” de problem yaratabilecek hareketlerimizi önlemek adına stratejiler geliştirdik. Kızım herkesin yemek pişirme ve temizlik yapma sırası için imza atacağı günlük ev işlerinden oluşan bir çizelge oluşturdu. Aynı zamanda çalışmak ve telefon görüşmesi yapmak gibi şeyler için ihtiyacımız olan alanlara dair fikir alışverişi yaptık. Daha sonra soluklandım ve bilimden bir sayfa aldım. “Çatışmaların yaşanmasını beklememiz gerektiğini düşünüyorum” dedim.“Önemli olan çatışmalar üzerinde nasıl çalışacağımızdır. Sevgi onarımın içindedir.”Çeviren Yonca KanburoğluKaynak
İslam, kadına da erkeğe de önem vermiştir. Aile içinde eşlerin birbirlerine nasıl davranmaları gerektiğini ve kadının aile içinde ve kocasına karşı durumunu Peygamberimiz’den öğreniyoruz. Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor “En hayırlınız, eşlerine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben, aranızda eşine karşı en iyi davrananınızım.”Eşler, birbirlerini önce tanımalı, sonra kaynaşma daha sonra da dayanışma olmalıdır. Eşler birbirlerinin haklarını gözetmelidirler. Herkes kendisine gerekli olan görevlerini yerine getirmelidirler. Ayrıca kadınlara şiddet kullanan erkekleri ikaz etmiş ve bunun anlayışla karşılanamayacağını belirtmişti. “Kadınları dövmeyin, hakaret etmeyin, bu konuda beni esas alın, ben hayatım boyunca hiçbir kadına el kaldırmadım” buyurarak bu husustaki hassasiyetini ortaya koymuştur. Her aile reisinin üzerinde, ailesinin hakkı vardır. Nefsinin hakkı vardır. Çocuklarının da hakkı vardır. Her hak sahibine haklarını vermeye mecburdur. İman ve ihlas timsali Osman Bin Mazun, Medine’de öylesine bir mistik dini hayata yöneldi ki, kendisi gibi düşünen bir grup insanla bir araya gelerek şöyle bir karar dahi aldılar — Bekar olanlar evlenmeyecekler, evlenmiş olanlar dünyaya dalmayacaklar, bütün gece namaz kılacaklar, bütün gün oruç tutacaklardı! Dediklerini yapmaya da başladılar. Geceleri hep ibadet ediyorlar, gündüzleri de hep oruçla geçiriyorlar, böylece evlerini de tabii olarak ihmal ediyorlardı. Bu durumda aileler de zor vaziyette kalıyorlardı. Bir gün Osman’ın hanımı Havle, Efendimiz’in hanımlarına Osman’ın bu halini anlattı. Allah Resûlü Efendimiz hemen Osman’ın bu anlayışına müdahale etti — Osman dedi, sizin içinizde Allah’ın emirlerini en çok yerine getiren kimdir? — Sensin ya Resûlallah, dedi Osman. Efendimiz, taşı gediğine hemen koydu — Öyle ise, ben geceleri namaz kılıyorum ama uyuyorum da. Gündüzleri oruç da tutuyorum; ama yiyorum da. Aile hayatımı yaşıyorum, ama onlan ihmal etmiyorum da. Yani hem dünyama çalışıyorum; hem de ahiretime. Sizin her şeyi terk edip te kendinizi yalnızca ahırete yöneltmeniz benim tebliğ ettiğim dinde yoktur. Efendimiz ikazını şöyle bağladı — Osman, senin üzerinde ailenin hakkı vardır. Nefsinin de, çocuklarının da. Her hak sahibine haklarını vermeye mecbursun! Ashab arasında duyulan bu ikaz, hemen herkeste bir denge meydana getirmişti. Ne dünyayı ne de ahireti terk etmek uygun değildi. Her hak sahibine hakkı verilecekti. Biri diğeri için terk edilmeyecekti. Osman bütün arzularına rağmen Bedir Savaşı’na hastalığı sebebiyle katılamamıştı. Artık iki tane hicretin sıkıntısını yaşamış Osman’ın yorulan vücudu kendisini ayakta tutamıyor, hasta yatağından kalkamıyordu. Tedavisi için gösterilen gayretler de fayda vermemişti. İki oğlu Abdurrahman ile Saib’i önce Allah’a, sonra da vefakar ve sabırlı hanımı Hav-le’ye emanet ederek öbür aleme yöneldi. Cenazesinde Efendimiz’in, “kardeşim” diye hitap ettiği Osman için gözlerinden yaşların süzüldüğünü gören bir hanım sahabi — Osman cenneti garantiledi! manasında, “Osman artık bir kuş gibi cennete uçup gitti” dedi. Allah Resûlü Efendimiz verilen bu cennet garantisini hiç hoş karşılamadı, hemen düzeltme yaptı — Nereden biliyorsunuz Osman’ın cennete uçup gittiğini? Ben Allah’ın Resûlü’yüm bana bildirilmediği takdirde ben de bilemem Osman’ın nereye gittiğini. Ancak hayatı boyunca haramsız yaşadı. Haramsız şekilde de öldü. İyi yere gittiğini ümid ederim. Ama garanti veremem. Şu kesindir ki nereye layıksa oraya gitmiştir Osman! Bu uyanyı dinleyen hanım der ki Bu ikazdan sonra bir daha kimse için garantili konuşmadım. Sadece hüsnüzanda bulunmayı tercih ettim. Bundan dolayı ehli sünnet mensupları kimseyi ne cennet ne de cehennem garantisinde görmezler. Hep ayetin ikazını hatırlarlar — Herkes kendi amelinin tutsağıdır! Nasıl yaşamışsa öyle muamele görecektir. Bu da mahşerdeki hesaptan sonra belli olacaktır.
5 Temmuz 2019 tarihli, “Neslin Korunması Erdemli Bir Nesil, Huzurlu Bir Gelecek” konulu cuma hutbesi yayınlandı. ” Neslin Korunması Erdemli Bir Nesil, Huzurlu Bir Gelecek” konulu cuma hutbesinin tam metni Peygamberimizin Temizlik Adabı NESLİN KORUNMASI ERDEMLİ BİR NESİL, HUZURLU... İslam’da tesettür nedir, nasıl olmalı? Tesettür neden gerekli? Tesettür neden ve ne zaman farz kılındı? İşte tesettürle ilgili ayet ve hadisler… İslâm gelmeden önce Arap yarım adasında tesettür diye bir âdet mevcut değildi. İslâm’ın ilk yıllarında da İslam’ın yeterli taban...
Netflix'in yeni dizisi Zeytin Ağacı yayınlanması ile birlikte oldukça beğenildi. Kronikleşmiş sorunlardan Kurtulmak isteyen kişilerin başvurduğu yöntem olan aile dizimi birçok kişinin dikkatini çekti. Aile dizimi hakkında araştırmalar devam ederken Psk. Dan. Erdoğan Şemsiyeci, konu hakkında açıklamalarda bulundu. İşte aile dizimi hakkında merak edilenler… Netflix'de yayınlanması ile gündemde en çok konuşulan konulardan biri olan Zeytin Ağacı dizisi birçok kişi tarafından beğenildi. Biz de geçen aile dizimi herkesin gündeminde yer alırken bu yöntemin gerçek olup olmadığı ya da ne kadar etkili olduğu merak ediliyor. Aile dizimi hakkında araştırmalar yapılırken Psk. Dan. Erdoğan Şemsiyeci, konu hakkındaki detayları aile dizimi hakkında merak edilenler… Aile dizimi nedir? Psikoterapist Bert Hellinger'in mükemmelleştirir diye bir psikoterapi yöntemi olarak karşımıza çıkan aile dizimi Afrika'da Zulu Kabilesi ile yaşadığı dönemde yaptığı gözlemler ve deneyimler ile ortaya çıktı. Zulu kabilesinde yaşayan kişiler hayattaki zorlukları atlatmak için atalarıyla simgesel olarak bağlantı kurarak o kişileri iyileştirmek için bu yaklaşımı terapi yöntemi olarak kullanmaktadır. Bu yöntem ABD'de 70'li yıllarda tamamlanırken daha öncesinde ise oldukça detaylı bir araştırma yapılmıştır. Uyarladığı ve esinlendi pekçok terapi yaklaşımını Zulu kabilesinin ataları ile bağ kurma yöntemini birleştirerek kendi yöntemi olan aile dizimi yöntemini 90'lı yıllarda öğretmeye başlamıştır. Aile dizimi Türkiye'de ne zaman uygulanmaya başladı? Aile dizimi hakkındaki ilk çalışmalar 90'lı yılların sonu ve 2000'li yılların başında yapılmaya başladı. Almanya kökenli Türk terapistler ya da eğitimi almış uzmanlar öncülüğünde yapılan aile dizimi yöntemi günümüzde de uygulanmaktadır. Aile dizimi hastalıklara çare mi? Aile dizimi uzmanları olarak doktorların işine karışmayacağım söyleyen Psk. Dan. Erdoğan Şemsiyeci, bedenin her zaman psikolojiyi takip edeceğini dile getirdi. Bedenin bir tramvay yaşadığında Psikolojinin de bu durumdan etkilendiğini söyleyen Şemsiyeci, aile dizimi nin önceki kuşaklarda yaşanmış büyük ve travmatik olaylar bitmemiş etkileri üzerinde çalıştığını ifade etti. Çok ağır travmaların çözülemeyen etkilerinin sonraki kuşaklara da aktarıldığını söyleyen Şemsiyeci, bu durumun sonraki kuşaklarda bedenlerde bazı hastalıklara neden olduğunu ifade etti. Bir insanın sadece ilaç ile tedavi edilebileceğini söyleyen Şemsiyeci, filme bakarak hastalığın manevi sebeplerinin değişmesi ile bedenin iyileşmesinin de geçici olduğunu dile getirdi. Aile dizimi terapisi nasıl uygulanır? Şemsiyeci, aile dizimi yönteminin grup çalışması olarak boş bir odada toplanan kişilerin problemlerin üzerine odaklandığını söyledi. Erdoğan Şemsiyeci, alışmaya liderlik yapan kişinin dizim ilkelerini bilmesi ve onlara sadık kalması durumunda hiçbir özel yetenek olmadan bu yöntemin uygulanabileceğini ifade etti. Aile dizimi ne son derece sistemsel bir yaklaşım olduğunu vurgulayan şemsiyeci, ilkeler çerçevesinde kuşakları etkileyen sorunun gerisine doğru giderek olayın temeline inildiğini aktardı. Şemsiyeci, Aile dizimi ilkeleri önceden belli olan, aile tarihinde hangi olayların sonraki kuşakları nasıl etkilediğini bildiğimiz son derece sistemsel bir yaklaşımdır. Bu ilkeler çerçevesinde bir kişinin probleminden başlayarak bir ipin ucunu tutup gerisine doğru gider gibi ailedeki hangi kişinin başına hangi olayın geldiğini ve o olayın o kişinin problemiyle nasıl alakalı olabildiğini göstermeye başlarız. Aile sistemindeki travmadan kaynaklı örtülü kalmış acılar, utançlar, belirli tavırlar ya da kadersel eğilimler açığa çıkar ve kişi kendi yaşamında özgür kalır.” dedi. Kimler aile dizimi terapisi alabilir? Erdoğan şemsiyeci, bir problemin kronikleşmesi durumunda ve defalarca denenmesine rağmen sonuç alınamadığında kişilerin son çare olarak kendilerine geldiğini söyledi. Şemsiyeci, para, ilişkiler, ailevi problemler, çocuklarla ilgili zorluklar, miras problemleri, hayata ilişkin temel sorunlar, iş hayatıyla ilgili çözümsüz kalan zorluklar, bedensel ya da ruhsal problemlerdeki çaresizlik durumlarında kendisine gelindiğini belirtti. Aile dizimi yöntemi atalarla bağlantımı kuruyor? Sadece atalarla değil orada mevcut olan hayatımızı etkileyen her bir simge ile bağlantı kurulduğunu söyleyen Şemsiyeci, üzerimizde etki yaratan her şeyle fiziksel olarak mevcut olmayan bir bağlantı kuruluyor ifadelerini kullandı. Aile dizimi yöntemi tramvaya neden olur mu? Doğru bir dizim yapıldığında ortaya çıkmamış tramvayların ortaya çıktığını belirten şemsiyeci, dizimin kişileri iyileştirdiğini ifade etti. Şemsiyeci, deneyimi olmayan ve doğru eğitimi bulunmayan bazı kişilerin tramvalara neden olabildiğini de vurguladı. Zeytin Ağacı dizisinin bu yöntem üzerindeki etkileri neler oldu? Zeytin Ağacı dizisi ile birlikte aile dizimi yönteminin insan hayatı üzerindeki etkilerinin örneklerle gösterildiğini ifade eden Şemsiyeci, örneklerin yaşamın akışı içerisinde çok güzel bir şekilde verildiğini ifade etti. Dizide verilen örneklerle birlikte hiç terapi deneyimi olmayan bir kişinin bile kolayca anlayabildiğini söyleyen Şemsiyeci, daha önce hurafe olarak görülen bu yöntemin şimdilerde ise gerçekten var olup olmadığını sorgulanmasına neden olduğunu dile getirdi. Şemsiyeci, büyük bir kitlenin gerçekten bu yöntemi denemek için istekte bir hale geldiğini aktardı. Aile dizimi ne ilgi arttı mı? Son 1 hafta içerisinde aile dizimi yöntemi için talebin 4 5 katına çıktığını vurgulayan Şemsiyeci, çalışmaların yıl sonuna kadar dolu olduğunu aktardı. Daha yüksek kaliteli mekanlar da çalışmaya başladıklarını ifade eden Şemsiyeci, yüksek sayıda katılımcının yer aldığını ifade etti. Aile diziminin ilişki üzerinde etkileri var mı? Şemsiyeci, bilinçdışı olarak kadınların babasını erkeklerin ise annesine benzer ilişkileri hayatına aldığını vurguladı. Anne ve babaların mutlu olması durumunda eşlerinde bu özelliğe sahip olacağını aktaran Şemsiyeci, mutlu olmayan evliliklerde ise çocukların ileriki yaşamlarında buna göre ilişkiler seçeceğini aktardı. Bu durumu çözüm bulamadıklarını ve kendisinin de asla bulamayacağı bir ilişkiye başlamasına neden olduğunu söyleyen Şemsiyeci, ilk eşle öfkeli olarak ayrılma yaşanması durumunda sonraki eş ise bir süre sonra öfke duymaya başlayacağını aktardı. Şemsiyeci, ikinci eşin ilk eşinin temsilcisi olduğunu aktarırken aile dizimi yönteminin bilinçdışı olan etkileri ortaya çıkarttığını ifade etti. Şemsiyeci, “Aile dizimi bu tarz tamamlanmadan bilinçdışında kalmış etkileri ortaya çıkardığında ilişki rahatlar ve hatta bir sevgi bağı varsa ilişki kurtulur. Ancak sevgi bağı yoksa ve ilişki özgür kalırsa geçmişten, o zaman da taraflar sağlıklı bir ayrılık yaşama şansı yakalar.” dedi. Aile dizimi terapistliği nedir? Online eğitim olarak birkaç günlük eğitimlerle aile dizimi terapisti olunamayacağını söyleyen Şemsiyeci, yüzeysel ve yetersiz programların yeterli olmadığını dile yemeği fiyatına sertifika alarak insanlara yaşam koçu olduğunu söyleyen kişilerin ortaya çıktığını ifade eden Şemsiyeci, gerçek uzman sayısının 100 kişi bile olmadığını vurguladı.
aile hayatı ile ilgili kıssalar